Yalnız gitmesine izin vereceğimizden değil, tabi. | Open Subtitles | ليس و كأننا قد ندعه او ندعها تذهب لوحدها. |
Fakat ne kadar çaba göstersek de gitmesine izin vermemiz gerekebilir. | Open Subtitles | لكن، بالرغم من مجهوداتنا لعلنا يجب ان ندعها تذهب |
gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | حسناً.. لا يمكننا أن ندعها تذهب. |
Endişelenme, onun yola yakınlarına gitmesine izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا تقلق، لن ندعها تذهب قرب هذا الطريق |
Endişelenme, onun yola yakınlarına gitmesine izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا تقلق، لن ندعها تذهب قرب هذا الطريق |
Yalnız gitmesine izin vermemeliydik. | Open Subtitles | كان يجب ألا ندعها تذهب بمفردها |
Yalnız gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن ندعها تذهب بمفردها |
Ama biz gölgelerin korkusundan geçip gitmesine izin vereceğiz. | Open Subtitles | ندعها تذهب خوفا من أوهام |
gitmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن ندعها تذهب. |
- gitmesine izin vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن ندعها تذهب |