"ندعوه" - Translation from Arabic to Turkish

    • diyoruz
        
    • dediğimiz
        
    • deriz
        
    • Buna
        
    • adını
        
    • Adı
        
    • denir
        
    • derdik
        
    • deniyor
        
    • diyelim
        
    • diyebiliriz
        
    • diyorduk
        
    • diyeceğiz
        
    • çağırmıyoruz
        
    • adlandırdığımız
        
    Biz Buna hakiki bekârlar partisi diyoruz, beni anladın mı? Open Subtitles هذا ما ندعوه حفلة لاستمتاع العزاب, هل فهمت هذا ؟
    Dert etme çaylak çok para saçtığı için ona bankamatik diyoruz. Open Subtitles لا تقلق أيّها المستجد، نحن ندعوه بالصراف الآلي لأنّه يدفع الكثير.
    Hubble, evimiz dediğimiz gezegenimize yeni bir bakış açısı kazandırdı. Open Subtitles أعطانا هابل وجهة نظر جديدة الى الكوكب الذي ندعوه الأرض
    İşte, rejeneratif tıp dediğimiz bu bilim dalı da burada devreye giriyor. TED وهنايأتي دور مجالنا هذا والذي ندعوه بمجال الطب التجددي.
    Gerçek başarı böyledir ve atletlerin dünyasında Buna çift taraflı kazanç deriz. TED هذا ما يبدو عليه النجاح الحقيقي، وفي عالم الرياضيين هذا ما ندعوه فوز للجميع.
    Laboratuvarımızdar Buna akıllı tasarım diyoruz. TED هذا ما ندعوه ، في مختبرنا ، تصميم حساس للبيئة
    Birleşik Devletler'de biz Buna Amerikan rüyası diyoruz. TED في الولايات المتحدة ندعوه الحلم الأمريكي.
    (Gülüşmeler) Biz Buna toplumun yarattığı sağlık harcamaları rehberi diyoruz. TED ندعوه بـ الدليل المُجتمعي لتكاليف الرعاية الصحية
    Islanmış hamura biz "emici" diyoruz -- enzimlerin aktivitesini başlatmaya yardımcı oluyor. TED وعندما يرطب العجين ندعوه " سوكير " وهذا الامر يدفع الانزيميات للعمل
    Nostalji skoru dediğimiz şeyi yarattık ve bu şey bu yazılımın kalbi. TED لذلك، ابتكرنا ما ندعوه بمجموع نقاط الحنين وهو أساس هذا التنصيب.
    Belden aşağısı kısmi felçli dediğimiz durumdasın ve bundan kaynaklanan hasarların olacak. TED أنت مصابة بما ندعوه: شللاً جزئياً ، وسيكون لديك جميع الإصابات التي تنتج عن ذلك.
    Artık Dinleme Evi dediğimiz bu evde, Johnson Basım Şirketi'nin gözden çıkarılmış bir kitap koleksiyonu ve işleri pek de iyi gitmeyen eski bir kitapçıdan alınmış kitaplar var. TED أصبحت هذه البناية ما ندعوه ببيت الاستماع، وكانت تحوي مجموعة من الكتب التي تم الاستغناء عنها من شركة جونسون للنشر، وبعض الكتب من مكتبة قديمة كانت توشك على الإفلاس.
    Biz ona Hokkabaz deriz. Open Subtitles نحن ندعوه المشعوذ. ليس لي معرفه حقاً برجل مثله.
    Binayı şimdi "Arşiv Evi" adını verdiğimiz bu alana dönüştürdük. TED قمنا بتحويل البناية إلى ما ندعوه الآن باسم بيت الأرشيف.
    İşte Bay Skinner, ilk Adı Colin. Ama ona hep Bay Skinner derdik. Open Subtitles السيد سكينر، واسمه الأول كولين، لكننا كنا ندعوه دوماً بالسيد سكينر
    Benim geldiğim yerde Buna ihanet denir. Bunun dostluklada ilgisi yok. Open Subtitles إن هذا ما ندعوه بالخيانة وهو لا يأتي من الأصدقاء
    Buna hava-sörfü deniyor. Open Subtitles خلص يارب ليستجيب الملك حين ندعوه التزحلق في الهواء هو أن تقفز في الهواء
    Ona terör taciri ve silah kaçakçısı diyelim.Bir cani. Open Subtitles حسناً دعنا ندعوه بتاجر مخدرات مجرمك الاساسي
    Bu küçük ayrıntı farklılığı oluşturuyor. Buna yol diyebiliriz. Open Subtitles الوضوح الذي يصنع الفارق يمكننا أن ندعوه بالمسار
    Bu balığa, Canavar'a başından beri erkek diyorduk ama aslında dişiydi. Open Subtitles هذا السمكة ، الوحش كلّ الوقت كنّا ندعوه .. هو في الحقيقة انها انثي
    Ama kısaca, sana Gus diyeceğiz. - Hoşuna gitti mi, Gus-Gus? Open Subtitles ولكن ليقصر، سوف ندعوه جس - أيعجبك يا جس؟
    Onu, "Kennedy" diye çağırmıyoruz. Ona "Buz Kıracağı" diyoruz. Open Subtitles نحن لا ندعوه كينيدي نحن ندعوه معول الثلج
    Gerçeklik diye adlandırdığımız, en uygun model. Open Subtitles للعالم الخارجي النموذج الأكثر ملائمة الذي ندعوه بـ الواقع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more