Şimdiye kadar yıllar önce yaptığım o seçim yüzünden asla pişman olmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لى أن ندمت على شئ طوال تلك السنوات.. إلا الآن |
Ama ben hiç gidip babamınkine görmemiştim ve buna hep pişman oldum. | Open Subtitles | لكن أنا لم أذهب أبداً لأرى جثة والدي، ولطالما ندمت بسبب ذلك. |
Yaklaşık 20 sene önce pişman olduğum bir şey yaptım, pek de gurur duymadığım bir şey, | TED | قبل أكثر من عشرين سنة بقليل قمت بشيء ندمت عليه، شيء لست فخوراً به، |
Büyükannem bana tatlış der ve sana bunu söylediğime pişmanım. | Open Subtitles | جدتي كان تدعوني بـ أناناس ولقد ندمت على اخباركم بذلك |
Değerli insanlarla, gereksiz şeyler uğruna boşuna harcadığım zaman için pişmanım. | TED | و ندمت على الوقت الذي ضيعت على أمور غير مهمة مع أشخاص يهمونني. |
İşin özü, bu sonucunda pişmanlık duyacağım manasız bir para değişimiydi. | TED | في الواقع، كان هدر للمال لا منطق له ندمت عليه لاحقاً |
Ve Tanrı dedi ki:'Yarattığım adamı ve hayvanları yok edeceğim, çünkü onları yaptığıma pişman oldum.' | Open Subtitles | وقال الله: سوف أدمر الإنسان الذى خلقته لاننى ندمت على أننى خلقت الانسان والحيوان |
Eğer olursam, sen daha çok pişman olursun. | Open Subtitles | اذا ندمت, أعدك بأنك أنت ستندم بشكل أكثر مني |
Belki öyledir. Belki öyledir ve belki sonrasında pişman olmuştur. | Open Subtitles | ربما كانت تريده، ربما كانت تريده ثم ندمت على الأمر لاحقاً |
Buna pişman oldum. Bir tamirciye benziyordu. | Open Subtitles | أنا ندمت علي ذلك كان يبدو كميكانيكي عادى |
Oh, pişmanlık duyduğum şeyler var, Will, fakat onunla geçirdiğim bir tek günden bile pişman değilim. | Open Subtitles | لقد ندمت يا ويل, لكنى لا أندم على أى يوم قد قضيته معها |
Onu yapar yapmaz pişman olmuştum ama-- | Open Subtitles | و قد ندمت على ذلك باللحظة التي فعلتها و لكن |
Biliyor musun, paramı kaybetmekten daha çok neye pişman oldum? | Open Subtitles | أتعرفين أكثر شىء ندمت عليه اكثر من اموالى فى لاس فيجاس؟ |
- Gerçekten mi? Evet, buraya gelirken yarı yolda bu mor gömleği giydiğime pişman oldum. | Open Subtitles | في منتصف طريقي الي هنا , ندمت حقاً علي القميص الأرجواني |
Carl'ı kendim öldürmediğim için pişmanım. | Open Subtitles | لقد ندمت علي انني لم استطع قتل كارل بنفسي |
Ben... öğrencimin karanlığa teslim olmasını engelleyemediğim için çok pişmanım, bu yüzden, keşişliğe başladım. | Open Subtitles | لقد ندمت على عدم إنقاذ ذلك القلب لطالبي و الذي مات في الظلام, لذا دخلت عالم الرهبانية. |
Hayatım boyunca yaptığım bir çok seçimden dolayı pişmanım. | Open Subtitles | ندمت على الكثير من الخيارات التي اخترتها في حياتي |
Evliliğimizde sorunlar vardı ama o andan beri pişmanım. | Open Subtitles | كانت نقطة إنحدار في زواجها وقد ندمت عليها منذ ذلك |
Ve ortada herhangi bir his yoktu, sonrasında da gelen pişmanlık.. | Open Subtitles | ولم يكن بيننا اي مشاعر و لقد ندمت على ذلك فوراً |
Burada geçirdiğim her gün için pişmanlık duyuyorum. Bunu almamakla gerçekten aptallık ediyorsun. | Open Subtitles | ندمت على كل يوم كنت فيه هنا لابد أنك مجنون لعين لكي تتقبّل هذا |