"نذرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemin ettim
        
    • ant
        
    • adak
        
    • adadım
        
    • söz verdim
        
    • yemin ettiğim
        
    Kardeşim ölene kadar, Sadece kendi şarabımı içeceğime yemin ettim. Open Subtitles منذ مات أخي نذرت ألا أشرب إلا خمري الخاص
    Sonra bunun hakkında yazarak yalnızlığa ve teselliye yemin ettim. Open Subtitles و ثم نذرت نفسي للعزلة و العزاء بالكتابة عنه
    Ondan her şeyini, sevdiği her şeyi koparıp alacağıma dair yemin ettim. Open Subtitles نذرت له بأن أجرّده من كلّ شيء وكلّ امرئ يحبّه.
    Söylentiler doğru. Bakire kalmaya ant içmiş. Open Subtitles الشّائعات حقيقية، لقد نذرت الحفاظ على عذريّتها
    Hayatının geri kalanını harcamak için ant içtiğin kadından vazgeçtin az önce. Open Subtitles اذا انتهى الامر لقد تخليت عنها ببساطه لقد نذرت بأن تقضي حياتك معها
    Allah biliyor, buraya gelirken 100 Rial vermek için adak adadım. Open Subtitles الله وحده يعلم ، ونحن في طريقنا الى هنا نذرت أن اتصدق بمئه
    Sonra da kendime söz verdim seni bulacağıma ve hiçbir şeyin beni durduramayacağına. Open Subtitles لذا، نذرت هناك بأنني سأجدك ولا شيء سيمنعني
    Bir daha asla içmemeye yemin ettiğim geceydi. Pek uzun sürmemiş. Open Subtitles إنها تلك الليلة التي نذرت بأني لن أشرب ثانيةً
    Bu eve ayak bastığımda, sizin mutlu olmanız için bir yemin ettim. Open Subtitles لقد نذرت ان ابقيك سعيدا عندما دخلت هذا البيت
    Bir daha âşık olmamaya, çocuk sahibi olmamaya yemin ettim. Open Subtitles لذا نذرت ألّا أحبّ أبدًا، وألّا أنجب طفلًا.
    Kusura bakma. İşin ucunda çok fazla şey var. Ailemi kurtarmak için yemin ettim ama onları hayal kırıklığına uğratıyorum. Open Subtitles أعتذر، إنما المجازفة مستطيرة، نذرت إنقاذ أسرتي، لكني أخذلهما
    İşimi sıfırdan kurarken bütün ailemi sağ salim getireceğime yemin ettim. Open Subtitles نذرت للتأكد أن كل عضو واحد من عائلتي جعل من خلال بينما كنت بناء عملي من الصفر.
    Allison olduğun günden beri seni hayatım pahasına korumaya yemin ettim. Open Subtitles من اليوم الذي أصبح أليسون، نذرت لحمايتك مع حياتي.
    Superman Lex'i hapse attığında, ailemin şirketini geri almaya yemin ettim. Open Subtitles عندما سوبرمان وضع ليكس في السجن، نذرت لاستعادة شركة عائلتي.
    Gerçek olduğunu anlayınca, ne sana ne de başkasına dokunmayacağıma dair yemin ettim. Open Subtitles أتضح لي بأنه صحيح لذلك نذرت على نفسي بأن لا أتحرش بك أو أن أسمح لأي شخص ! آخر أن يتحرش بك
    Kararımdan asla pişman olmayacağıma yemin ettim. Open Subtitles لقد نذرت أن لا أندم على قراراتي
    Bir daha eline silah almayacağına dair Tanrı'ya ant içtiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك نذرت الله بعدم رفع سلاح مجدداً
    Bu yüzden bir şeyler yapmak için ant içtim. Sadece kendim ve Wayward Pines halkı için değil. Open Subtitles "لذا، نذرت بالقيام بشيء حيال ذلك، ليس من أجلي ومن أجل سكان (وايورد باينز) فحسب"
    Annem niçin adak adadı, biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين لم نذرت أمي هذا النذر؟
    Hayatımı bu ülkenin özgürlüğüne adadım. Open Subtitles لقد نذرت حياتى لحرية هذا البلد
    Çocuklarım uğruna, bizi izleyen bütün dünyaya başarısızlıkla anılan biri olmayacağıma dair söz verdim. Open Subtitles أنا نذرت عهداً للعالم الذي يري، ومن أجل أطفالي أنني لن أُنادي بـ"الفشل".
    Mutlaka onu kaybetmeyeceğim, ve istediği her şeyi yapacağım işte yemin ettiğim şey bu. Open Subtitles بالتأكيد لن أخسرها و سأفعل كل ما تريده هذا ما نذرت به نفسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more