| kötü şans getirir. Bana falcım söyledi. | Open Subtitles | هذا نذير شؤم قدراتى الروحانية تخبرنى بهذا |
| Bu kötü bir işaret. Zenciyi, Tobias'ı idam ettiler bile. | Open Subtitles | إنه نذير شؤم, لقد أعدموا بالفعل شخصا أسود يدعى توبيان |
| Bu daha önce hiç olmamıştı yoksa bugün Uğursuz bişeylermi olacak | Open Subtitles | هذا لم يحدث أبداً من قبل أتمنى ألا يكون هذا نذير شؤم لما سيحدث في هذا اليوم |
| Şişe kumla dolarsa bunu kötü işaret kabul ederiz. | Open Subtitles | لو امتلأت القارورة بالرمال، فسنعتبر هذا نذير شؤم |
| Denizaltında bakir olması uğursuzluktur Robinson. | Open Subtitles | نذير شؤم أن نجلب معنا غذري 'على الغواصة يا 'روبنسن. |
| Bense bunun kötüye alamet olduğunu düşündüm hep. | Open Subtitles | لكني كنت أعتقد دائماً أن هذا نذير شؤم |
| Bu rüzgar hayra alamet değil. | Open Subtitles | فالرياح غالبا نذير شؤم |
| Rüyanda cinsel organ görmek Uğursuzluk getirir derler. | Open Subtitles | رؤية الأعضاء التناسلية في نومك يعد نذير شؤم. |
| Siyah bir kedi bir kez yolunuzdan geçtiyse, ...kötü şans demektir. | Open Subtitles | عندما يعبر قط اسود طريقك يبدو نذير شؤم |
| Eğer iki kez geçtiyse, gerçekten kötü şans demektir. | Open Subtitles | وأذا عبر مرتين يبدو نذير شؤم جداً |
| Hayır! kötü şans getirir! | Open Subtitles | لا، فأنت نذير شؤم |
| Bu kesinlikle iki şeyden biri. Bu bir tesadüf ya da kötü bir işaret. | Open Subtitles | بالتأكيد إنه شيء مؤكد من إثنين إما صدفة أو نذير شؤم |
| Daha yeni yılın başında böylesine kötü bir işaret... | Open Subtitles | مثل هذا نذير شؤم في بداية العام الجديد |
| Bu ürkütücü yaşIı pislik, genellikle bir işaret takar," Öleceksin"." | Open Subtitles | هذا الشخص المخيف العجوز إنه نذير شؤم ولسان حاله يقول "ستلقون حتفكم هناك" |
| Ne kadar da Uğursuz bir şey. Ama buna neden ihtiyacın var ki? Sahip olduğun güçle zaten tüm düşmanlarını alt edebilirsin. | Open Subtitles | يا له مِنْ نذير شؤم لكنْ فيمَ تحتاجه مع كلّ قدراتك؟ |
| Şişe kumla dolarsa bunu kötü işaret kabul ederiz. | Open Subtitles | لو امتلأت القارورة بالرمال، فسنعتبر هذا نذير شؤم |
| Damadın nikahtan önce gelini görmesi uğursuzluktur. | Open Subtitles | نذير شؤم للعريس رؤية عروسه قبل الزفاف |
| Bu kötüye alamet, bu sözümü unutmayın. | Open Subtitles | إنه نذير شؤم ، صدق |
| Bu çocuk hayra alamet değil. Mithras, gecelerin efendisi. | Open Subtitles | وذلك الفتى نذير شؤم |
| Çubukların dik durması Uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | وضع عيدان الطعام نحو الأعلى .يعتبر نذير شؤم |
| Başarılı bir av dönüşünde bir kehanet ortaya çıktı. | Open Subtitles | كنت عائداَ من رحلة صيد ناجحة عندما ظهر نذير شؤم |
| Gülümsüyorsun. Bu hiçte iyiye alamet değil. | Open Subtitles | أنتِ تبتسمين هذا نذير شؤم |