"نراهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • görüyoruz
        
    • gördüğümüz
        
    • görelim
        
    • görmedik
        
    • gördük
        
    • görmeyiz
        
    • görmeyeceğiz
        
    • Onları
        
    • görmediğimiz
        
    • görebileceğimiz
        
    • görmeye
        
    • gördüğümüzde
        
    • olduklarını
        
    • göremiyoruz
        
    • görebiliyoruz
        
    Geçen yıl Norveç'te birkaç tane buldum. Onları buzun üstünde görüyoruz. TED وجدت اثنين في النرويج السنة الماضية .. نحن نراهم على الجليد
    Bunlar merhum Nelson Mandela, bugün Afrika'da gördüğümüz liderlerin çoğu ve Paul Kagame gibi insanlar. TED وهم من أمثال الراحل نيلسون مانديلا ومعظم القادة الأفارقة اللذين نراهم اليوم، مثل بول كاغامي وغيره.
    Bu yeterli. Şimdi tek tek görelim. Open Subtitles هذا يكفي دعينا نراهم واحدا تلو الآخر
    -Öyleyse oraya gitmiştir. -Az önce oradaydık. -İkisini de görmedik. Open Subtitles ــ ثم ذهب حيث أنا ذهبت ــ لقد كنا هناك, ولم نراهم
    Ve Onları görmemiş gibi yaptık ama gördük. Open Subtitles وهكذا تظاهرنا بأننا لا نراهم ولكننا رأيناهم
    Onları normal insanlar olarak görmeyiz, normal insanlar gibi de yargılamamalıyız. Open Subtitles تعلمون،لا نراهم كأناس حقيقيين و بالتالي لا نحكم عليهم كأناس حقيقيين
    Gelecek yaza kadar Onları görmeyeceğiz. Open Subtitles ولن نراهم الى أن يحين الصيف القادم
    Bize yakın olanları derhal ayırıp daha önce görmediğimiz bir yabancı ile aramızdaki farkı derhal belirleriz. Open Subtitles لذلك، من المرجح ان نميل لمُساعدة اولئك الأقرب إلينا. وبالنسبة للغرباء الكاملينِ الذين لم نراهم أبداً،
    Sürücü! Ellerini aracın dışına, görebileceğimiz bir yere koy! Open Subtitles ايها السائق ضع يديك خارج السيارة بحيث نراهم
    Beaufort Denizi'nde buzların eridiği yerlerde açık denizde su üstünde görüyoruz Onları. TED غدونا نراهم في بحر بيفورت وهم عائمون على سطحه جراء ذوبان غطاءه الجليدي
    Onların daha çok sayıda ilginç fikirler üretebildiklerini görüyoruz. Böylece daha iyi olan fikri seçebiliyorlar. TED نحن نراهم يصلون لأفكار أكثر إثارة، وتشويقا بحيث يختارون أفكارا أفضل.
    Senin de dediğin gibi Elena sevdiğimiz insanları oldukları gibi değil olmalarını istediğimiz haliyle görüyoruz. Open Subtitles كما قلتِ يا إيلينا نحن نرى أحبابنا كما نريد أن نراهم ليس كما هم بالفعل
    Düşmanımız olarak gördüğümüz ve burada yaşamak isteyen o insanlar bugün buradalar. Open Subtitles أناسٌ كنا نراهم أعداءاً بالأمس وها قد أتوا ليعيشوا بيننا اليوم
    Düşmanımız olarak gördüğümüz ve burada yaşamak isteyen o insanlar bugün buradalar. Open Subtitles أناسٌ كنا نراهم أعداءاً بالأمس وها قد أتوا ليعيشوا بيننا اليوم
    Hadi bebeğim, görelim şunları. Open Subtitles اوه , نعم هيا يا حلوتي دعينا نراهم
    Bak, biz Onları görelim, onlar bizi görmesin. Open Subtitles أنظر, أريد أن نراهم , ولا يرونا
    Onları yıllardır görmedik ve bence Eva konusunda biraz çaba göstermeliyiz. Open Subtitles لم نراهم في عمرنا، وأعتقد أنه يجب أن نقوم ببعض المحاولات مع إيفا
    Onları gördük ama kapıların dışında çalışma ekibimiz var. Open Subtitles -إننا نراهم ولكن لدينا طاقم يعمل خارج البوابات
    O yüzden ne sığıyorsa alalım. Eminim gerisini bir daha görmeyiz. Open Subtitles لذا لنأخذ أيّما يلائمنا، أما البقيّة فأوقن أنّنا لن نراهم مجددًا.
    Eğer bugünü atlatırsak, Onları bir süre, yeniden görmeyeceğiz. Open Subtitles ان قمنا بالأمر اليوم فلن نراهم لفترة
    Evet, arabalar gelip Yahudiler'i oradan götürdüğünde Onları görebiliyormuşsun, ama fark ettirmeden. Open Subtitles نعم، كانت السيارات تأتي ويتم نقل اليهود كنا نراهم فقط لحظة التحميل
    Biz de hiç görmediğimiz büyükannemizle büyükbabamızı görmeye gidiyoruz. Open Subtitles سوف نزور أجدادنا التي لم نراهم أبدا
    - Ellerini görebileceğimiz bir yerde tut. Open Subtitles أجل، أبقِ يديك حيثما نراهم
    Hastalar, kışın görmeye alışık olduğumuz hastalara göre daha yaşlıydı ve daha uzun ateşli. TED كان المرضى أكبر قليلاً ممن اعتدنا أن نراهم في الشتاء، وتظهر عليهم أعراض حمى طويلة الأجل.
    Onları her gördüğümüzde neden aynı sohbeti yapmak zorundayız... - ...hiç anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم لماذا يجب أن نخوض هذه المحادثة كلما نراهم
    Neye benzediklerini biliyor gibi davranıyoruz. Mutlu olduklarını kabul ediyoruz. Open Subtitles لذا نتظاهر بمعرفة ما يبدون عليه، فنحن نراهم سعداء
    Ostria ve karısı da Bougival'e gittiler. Onları artık göremiyoruz. Open Subtitles -عائلة أوستريا ذهبوا إلى بوجيفال ، الآن لا نراهم أبداً.
    bir çarpışmaya doğru gittiğini görebiliyoruz ve tek yapabildiğimiz kendimizi çarpışmaya hazırlamak. Open Subtitles نراهم في مسار التصادم، ولا يسعنا سوى تحضير أنفسنا للارتطام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more