"نرتكب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmadık
        
    • hata
        
    • hataları
        
    • yanlış yapıyoruz
        
    Beni ve ağabeyimi bir kaç bildiri yüzünden suçlu ilan ederek asıl siz hakaret ediyorsunuz oysa ki, biz kelimelerle ikna etmeye çalışmaktan başka bir şey yapmadık. Open Subtitles عندما تعتبرنا أنا و أخي مجرمون بسبب بضعة منشورات رغم أننا لم نرتكب اي شيء أخر عدا الإقناع بالكلمات
    Başımızın belada olmaması gerek yanlış birşey yapmadık. Open Subtitles إننا لسنا في مُشكلة. لأننا لم نرتكب أي شيء خاطئ.
    Yanlış bir şey yapmadık ama bizi birer kaçak haline getirdiler. Open Subtitles , لم نرتكب أيّ خطأ و هم جعلونا هاربين
    Sen bir hata yaptın o kadar. Herkes hata yapar. Open Subtitles لقد ارتكبتى خطأً, هذا ما فى الأمر كلنا نرتكب الأخطاء
    - Yasa dışı bir iş kurmuşsunuz. - Hepimiz hata yapabiliriz. Open Subtitles ـ وبدأت بإنشاء عمل ضخم غير شرعىّ ـ نرتكب جميعاً الأخطاء
    Diyalog olmadan da, aynı hataları tekrarlayıp dururuz, çünü yeni olan hiç bir şey öğrenmeyeceğiz. TED وبدون حوار سنظل نرتكب نفس الأخطاء لأننا لن نتعلم أي جديد
    Bunun yerine aynı hataları yapmaya devam ediyoruz. Open Subtitles ولكننا نمثل أمامهم أنه لدينا القوة والامل ولكننا نعود نرتكب نفس الخطـأ
    Fakat kaçmakla yanlış yapıyoruz. Open Subtitles ولكننا نرتكب خطاً بهروبنا من هنا
    Hayır bence o polis götün tekı... ama kötü bir şey yapmadık. O yüzden sakin ol. Yolumuzu biraz uzatacagız. Open Subtitles - لا, إنه شرطيٌ أبله, كما أننا لم نرتكب أي شيئ خطأ, فاهدأ -
    Hiçbir şeyi yanlış yapmadık. Open Subtitles ونحن لم نرتكب أي خطأ.
    Yanlış bir şey yapmadık, amca. Open Subtitles . نحن لم نرتكب ذنباً ، عمي
    Çünkü biz yanlış bir şey yapmadık. Open Subtitles لأننا لم نرتكب أي خطأ
    Yanlış bir şey yapmadık ki. Çok sevimliydi. Open Subtitles لم نرتكب أي خطأ ...فقد كان شيئاً لطيفاً
    Biz yanlış bir şey yapmadık! Open Subtitles لم نرتكب شيئاً خاطئ
    Bu, hesap davranışlarına bakarken yüzlerce parametreyi değerlendirdiğimiz anlamına geliyor ve yine de hata yapabiliyoruz ve bunu yeniden değerlendirmek zorundayız. TED هذا يعني أنه علينا تقييم المئات من المتغيرات عند النظر في سلوكيات الحساب، ومع ذلك، قد نرتكب الأخطاء ونضطر لإعادة التقييم.
    Alternatifler aynı kulvarda olduğu zaman bize verilen gerekçeler, bir hata yapıp yapmadığımızı belirleyecek gerekçeler en az ne yapmamız gerektiği kadar etkisiz. TED عندما تكون البدائل متساوية، فإن الخيارات المعطاة لنا، تلك التي تحدد فيما إذا كنا نرتكب خطئًا، صامتة أمام ما نفعله.
    Dinlemek, öğrenmek, unutmak, tekrar öğrenmek, hata yapmak ve öğrenmeye devam etmek bize düşer. TED وظيفتنا كحلفاء أن نستمع ونتعلم وأن ننسى ونعيد التعلم، وأن نرتكب أخطاء ونواصل التعلم.
    Annemin de bu hataları yapmadığına emin oluyorum sadece. Open Subtitles أنا على صنع مجرد متأكد أمي لا نرتكب نفس منها.
    Annemin de bu hataları yapmadığına emin oluyorum sadece. Open Subtitles أنا مجرد التأكد من أمي لا نرتكب نفس منها.
    Bir dahakine aynı hataları yapmayacağız. Open Subtitles في المرة القادمة لن نرتكب نفس الأخطاء.
    Bence yanlış yapıyoruz. Open Subtitles اشعر اننا نرتكب خطأ
    Hepimiz bir sürü yanlış yapıyoruz. Open Subtitles كلنا نرتكب الكثير من الاخطاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more