"نريد أن نعيش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşamak istemiyoruz
        
    • yaşamak istediğimizi
        
    • yaşamak istiyoruz
        
    Ne koku ne de bu kümes hayvanıyla... yaşamak istemiyoruz, tamam mı? Open Subtitles ولن يكون لها رائحة كريهة . حسنا ؟ لا نريد أن نعيش وسط هذه الطيور
    Hiç kimsenin çizmeleri altında yaşamak istemiyoruz Fred Johnson asilik towchu! Open Subtitles هذا هو الارضي الذي لا يزال داخلك نحن لا نريد أن نعيش تحت حذاء اي شخص، فريد جونسون عبيد لأي أحد
    Hiç kimsenin çizmeleri altında yaşamak istemiyoruz Fred Johnson, asilik towchu! Open Subtitles نحن لا نريد أن نعيش تحت حذاء اي شخص، فريد جونسون عبيد لأي أحد
    Moda bizi sevinçle, nasıl görünmek istediğimiz ve yaşamak istediğimizi seçme konusunda uğrunda mücadeleye değer özgürlük sevinciyle doldurma gücüne sahip. TED يمكنها أن تملأنا بالفرح، الفرح بحرية اختيار كيف سنبدو بأنفسنا، وكيف نريد أن نعيش - وهي حرية تستحق الكفاح لأجلها.
    Onlarla da barış içerisinde yaşamak istediğimizi bildir. Open Subtitles أخبرهم بأننا نريد أن نعيش فى سلام معهم.
    Öyle bir dünyada yaşamak istiyoruz ki, emeğimizin, acımızın ve umutlarımızın bir zerresi bile boşa gitmesin. TED نريد أن نعيش في عالم لن يجعل جراماً واحداً من عملنا الشاق أو ألمنا أو أكبر أمانينا من دون أي سبب.
    "Ulu Panter, insanların dünyasında yaşamak istemiyoruz. Open Subtitles "أيها النمر الأقوى ، لا نريد أن نعيش في عالم البشر"
    "Ulu Panter, bizler insanoğlunun dünyasında yaşamak istemiyoruz." Open Subtitles "أيها النمر الأقوى ، لا نريد أن نعيش في عالم البشر"
    Kümeste yaşamak istemiyoruz. Hadi gidelim. Open Subtitles لا نريد أن نعيش فى مزرعة للدجاج .
    Onlarla da barış içerisinde yaşamak istediğimizi bildir. Open Subtitles أخبرهم بأننا نريد أن نعيش فى سلام معهم.
    Evet, "yaşamak istiyoruz." Bence hiçbir mahzuru olmayan bir mesaj. Open Subtitles نعم، "نريد أن نعيش" وهو الرسالة أنا بخير تماما مع.
    Şimdi hep beraber ayağa kalkarak "Evet, biz çevrimiçi gizliliğin olduğu bir dünyada yaşamak istiyoruz ve evet bu amacı gerçeğe dönüştürmek için birlikte çalışabiliriz" deme vakti. TED بالتالي فإن الوقت قد حان لنقف معا جميعا ونقول، نعم، نريد أن نعيش في عالم نتمتع فيه بالخصوصية على شبكة اﻹنترنت، ونعم، يمكننا العمل معا على جعل هذا التصور حقيقة.
    Öyle bir dünyada yaşamak istiyoruz ki, kaybedilen hiçbir şey olmasın. TED نريد أن نعيش في عالم لن يضيع فيه شيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more