Vatanseverliğimi ya da kişisel dürüstlüğümü tekrar sorgulayacak olursan kelimelerden daha fazlasını değiş tokuş edeceğiz. | Open Subtitles | إن شككت بوطنيتي أو نزاهتي الشخصية مجدداً سيكون بيننا شيء أكثر من الكلام. |
Bir daha benim vatanseverliğimi ya da dürüstlüğümü sorgulayacak olursanız.... ...kelimelerden daha fazlasıyla cevap veririm. | Open Subtitles | إن شككت بوطنيتي أو نزاهتي الشخصية مجدداً، سنتبادل ماهو أكثر من الكلمات. |
Eğer bir daha benim vatanseverliğimi ya da dürüstlüğümü sorgularsanız kelimelerden fazlasıyla cevap veririm. | Open Subtitles | إن شككت بوطنيتي أو نزاهتي الشخصية مجدداً سنتبادل ما هو أكثر من الكلمات. |
İnsanlar benim dürüstlüğüm için Bağış veriyorlar. | Open Subtitles | الناس يتبرّعون لي بسبب نزاهتي. |
İç işleri soruşturması benim güvenilirliğime gölge düşürüyor. | Open Subtitles | وتحقيق للشؤون الداخلية يثير الشك حول نزاهتي |
Bu yüzden, hastamın kendini tehlikeye attığını bilsem de dürüstlüğümden ödün vermemiş olarak, ofisime dönmekten başka bir şey yapamam. | Open Subtitles | لذا كلّ ما بوسعي عمله الآن هو العودة إلى مكتبي متيقناً رغم أنّ مريضي يعرّض نفسه للخطر، أنّ نزاهتي لا تشوبها شائبة |
Belki yoluna çıkan sokak işçisi hakları kurulunu da satın alabilirsin ama benim dürüstlüğümü satın alamazsın! | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تشتري ما حولك وأن ترشي مجلس حقوق العمال ولكن لا يمكنك أن تشتري نزاهتي |
Onun karşısında senin için dürüstlüğümü kaybetmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ولقد إضطررتُ بأن أقفَ هُنالكَ وأخسرَ نزاهتي .أمامه |
dürüstlüğümü sorgulamıştın. Ben de ikinci bir görüş istemiştim. | Open Subtitles | أنت شككت في نزاهتي. |
- Hala dürüstlüğümü sorguluyorsun. | Open Subtitles | أنّك لا تزال تشك في نزاهتي. |
Ben sadece naklimi isteyeceğim. Will yaptığın şey benim dürüstlüğümü sorgulamak. | Open Subtitles | ويل, أنت تـُـشكك في نزاهتي |
Çünkü önceden de dürüstlüğümü sorguladınız gerçekten bunu mu kastettiniz yoksa sadece Anita Gibbs'e yardım mı ediyordunuz? | Open Subtitles | -لأنك شككت في نزاهتي سابقاً وأريد أن أعلم إن عنيت ذلك أو أنك كنت تساعد (أنيتا غيبز) |
Sizin şansınıza, dürüstlüğümü Los Angeles'ta bıraktım. | Open Subtitles | لحسن حظكن، تركت نزاهتي في (لوس أنجلس) |
Ne yani, dürüstlüğümü mü kastediyorsun? | Open Subtitles | بشأن ماذا... نزاهتي ؟ |
Sadece dürüstlüğümü. | Open Subtitles | نزاهتي فحسب |
Bana kalan tek şey dürüstlüğüm. | Open Subtitles | كلّ ما تبقّى لي هو نزاهتي |
dürüstlüğüm zan altında kalmıştı. | Open Subtitles | نزاهتي تم التشكيك بها |
- ...bu şekilde gölge düşürdüğüne inanmıyorum. | Open Subtitles | -أنّك تضع نزاهتي على المحك هكذا |
Bu yüzden muhtemelen ben bunun tersini yapardım; sadece anlık cinsel deneyim için kim olduğum hakkında dürüst olurdum ve dürüstlüğümden ödün vermezdim. | Open Subtitles | لذلك علي أن أفعل عكس ذلك أكون صادقاً مع نفسي ولا أتنازل عن نزاهتي |