"نساعدهم" - Translation from Arabic to Turkish

• Onlara yardım
• yardım ediyoruz
• yardım etmeliyiz
• yardım etmek
• yardım edeceğiz
• yardım edelim
• yardım ederiz
• yardım etmezsek

Peter ve Edmund savaşa gittiler! - Onlara yardım etmeliyiz.
ـ بيتر و إدموند ذهبا للحرب ـ يجب أن نساعدهم

Biz Onlara yardım ediyoruz onlarsa ağzımıza sıçmaya çalışıyorlar.
نحن نساعدهم وهم يسيؤون معاملتنا ويستغلوننا

Eğer Onlara yardım edersek para kazanmamız için bizi rahat bırakacaklar.
ما علينا سوى أن نساعدهم وسيتركونا وحدنا ، هيا نجني بعض المال

İnsanın kendi çatısını, duvarlarını, şöminesini istemesi eski bir dürtü ve köhne bir ofisten bizler insanlara yardım ediyoruz.
ونحن نساعدهم في الحصول على كل هذه الأشياء ونحن في مكتبنا الصغير القذر

Sınıf atlamalarına yardım etmek için sevinçle 18.000 km. geldiğimiz insanlar bunlar.
نحن فى منتهى السرور .. اننا سافرنا احدى عشر الف ميل لكى نساعدهم فى كفاحهم من اجل تطوير انفسهم

Onlar çok yoğun olduklarından bu işte Onlara yardım edeceğiz.
نعم , نحن نساعدهم فى هذه القضية لأن لديهــم الكثير من الجرائم مشغولــون بهـا

Bu insanlara özgürlük gerek. Elde etmelerine yardım edelim.
هؤلاء الناس يريدون الحصول على الحرية ، دعنا نساعدهم للحصول عليها

İnsanlara yardım ederiz hasta insanlara.
علينا مساعدة الناس الناس مرضى إذا لم نساعدهم سوف يموتون

Eğer araştırmanın bitmesi için yardım etmezsek,
إذا لم نساعدهم في الانتهاء من هذا التحقيق

Evlerine dönebilmeleri için Onlara yardım etmeliyiz, Michael.
نحن يجب أن نساعدهم ليصلوا إلى المنزل , مايكل

Bizler insanların değil, Onlara yardım etmeden açlıktan ölenlerin fotoğraflarını çekiyoruz.
نحن لا نلتقط صور الناس... وهم يموتون جوع بدون ان نساعدهم...

Bize ihtiyacı olan insanlar olacak ve... ..bizler de Onlara yardım edeceğiz.
يوجد أشخاص يحتاجون مساعدتنا وسوف نساعدهم

Yani bizimle çalışmak istiyorlar ve dostumuz olup Onlara yardım etmemiz için bize yardımcı oluyorlar ve tersi.
ويكونوا أصدقائنا ويسمحوا لنا أن نساعدهم ليساعدونا والعكس بالعكس. وأصبحنا نتنقل بلوحات الإعلانات

İnsanın kendi çatısını, duvarlarını, şöminesini istemesi eski bir dürtü ve köhne bir ofisten bizler insanlara yardım ediyoruz.
شيء طبيعي في أعماق كل أنسان أن يريد بيته الخاص من جدار وسطح والمدفأة ونحن نساعدهم في الحصول على كل هذه الأشياء ونحن في مكتبنا الصغير القذر

Peter ve Edmund savaşa gitti. Onlara yardım etmeliyiz.
ـ بيتر و إدموند ذهبا للحرب ـ يجب أن نساعدهم

Hayvan dostlarıma yardım etmek için bir fonu kurmak istiyorum.
أريد منك أن تعد تمويلاً من أجل أصدقائي الحيوانات لكي نساعدهم