Bir gün hak ettiğimiz saygıyı kazanacağız. | Open Subtitles | وسننال على الاحترام الذي نستحقه وسنستعيد كلفونيا |
Bir kahramandı. hak ettiğimiz değil, ihtiyacımız olan kahraman. | Open Subtitles | بطل، ليس البطل الذي نستحقه البطل الذي احتجناه |
Anlaşabilirdik, sadece hak ettiğimiz şartlarda değil ama. | Open Subtitles | كان بوسعنا الحصول على إتفاق، لكن ليس الإتفاق الذي نستحقه |
Nefesini boşa harcama da, bize hak ettiğimiz şeyi ver. | Open Subtitles | حافظ على نفسك. وأعطنا ما نستحقه. |
Bu bizim hatamızdı. Doğaya karşı geldik ve bunu hak ettik. | Open Subtitles | لقد كان خطأنا , لقد جدفنا بعكس التيار ضد الطبيعة و هذا كان القِصاص الذي نستحقه |
Ardından o da bize hak ettiğimiz şeyi verdi. | Open Subtitles | ثم اعطانا ما نستحقه |
Bunun olmasını istememiz bunu hak ettiğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | -نحن لم نطلب هذا ونحن لا نستحقه |
hak ettiğimiz sunumu almanı sağlayacağım! | Open Subtitles | سأحصل على الممثل الذي نستحقه |
Ama gerçekten hak ettiğimiz şey bu mu? | Open Subtitles | ولكّن أهذا ما نستحقه حقًا؟ |
Ama gerçekten hak ettiğimiz şey bu mu? | Open Subtitles | ولكّن أهذا ما نستحقه حقًا؟ |
Günahlarımız için hak ettiğimiz leke ve işkenceden bizi azat et. | Open Subtitles | "وحررنا من الغزي والعذاب الذي نستحقه. |
Burası hak ettiğimiz yer. | Open Subtitles | هذا هو ما نستحقه |
"hak ettiğimiz İnternet." | Open Subtitles | "الإنترنت الذي نستحقه". |
Kesinlikle hak ettik. | Open Subtitles | نحن نستحقه بالتأكيد |
Bize kadeh kaldır! hak ettik. | Open Subtitles | هذا نخبنا نحن نستحقه |