"نستطيع أن نفعل" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapabiliriz
        
    • yapamayız
        
    • yapamıyoruz
        
    • yapamaz
        
    • yapabilir miyiz
        
    • yapamayacağımızı
        
    Karşılaştırma için bunu herhangi bir kelime için yapabiliriz. TED و على النقيض، نستطيع أن نفعل هذا مع أي كلمة.
    Ama verileri, ifade ettikleri hikayelere bağlamak için daha fazlasını yapabiliriz. TED لكن نستطيع أن نفعل أكثر لنوصّل البيانات بالقصص التي تمثلها.
    Bİlgisayarlarla ve diğer şeylerle daha çok şey yapabiliriz eğer maddelerin bu yolla nasıl oluşturulduğunu bilirsek. TED نستطيع أن نفعل الكثير بالحواسيب والأشياء عموما إن عرفنا كيف نصنع الأشياء بهذه الطريقة.
    Bu işleri sonsuzluğa uzanmadan yapamayız. Open Subtitles نحن لا نستطيع أن نفعل هذه الأشياء بدون التواصل مع االخيال
    Düzeni bozacak hiçbirşey yapamayız. Open Subtitles نحن لا نستطيع أن نفعل شيئاً من شأنه الخروج عن النظام
    Bunu başka ülkelerde de yapabiliriz. TED فبالطبع، نستطيع أن نفعل هكذا في البلدان الأخرى.
    Seni temin ederim ki yapacak birşeyimiz yok! Peki sana göre iki saat geçirmek için ne yapabiliriz? Open Subtitles ماذا نستطيع أن نفعل في هذا الوقت المتأخر؟
    Birşeyler yapabiliriz, başka biryere gidebiliriz. Open Subtitles نحن نستطيع أن نفعل شيئاً، نذهب إلى مكان ما
    Eğer başın beladaysa, belki bir şeyler yapabiliriz. Open Subtitles إذا كان لديك مشكلة ربما نستطيع أن نفعل أى شيء
    Eğer başın beladaysa, belki bir şeyler yapabiliriz. Open Subtitles إذا كان لديك مشكلة ربما نستطيع أن نفعل أى شيء
    yapabiliriz. Onu buradan çıkarabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نفعل ذلك ونستطيع إخراجها من هنا
    Bunu yapabiliriz" diyordum. Open Subtitles نستطيع أن نفعل ذلك الأربعة كواكب برحلة واحدة
    Nasıl sarılır bilmiyorum, ama yaratıcı bir şeyler yapabiliriz. Open Subtitles أنا لست متأكدة أننا نستطيع لفه ولكن ربما نستطيع أن نفعل شيء ما مبدع
    Biliyorum, biliyorum, ama belki bir istisna yapabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles أنا اعلم , أنا أعلم , لكنني اعتقدت ربما نستطيع أن نفعل . أستثناء
    Onun için bir şey yapamayız. O bunu biliyor. Open Subtitles نحن لا نستطيع أن نفعل له شيئا، هـو يعـرف ذلك
    Ama bu oda da öyle şeyler yapamayız. Open Subtitles آه, لا نستطيع أن نفعل شيئاً عظيماً في هذه الغرفة.
    Anlıyorum ama şu anda bunu yapamayız efendim. İşçi yürüyüşüyle birleşirler. Open Subtitles أنا أتفهم هذا ولكننا لا نستطيع أن نفعل هذا لقد قررنا التفاوض
    Kimliğimizi açığa çıkaracak hiçbir şey yapamayız. Open Subtitles لا نستطيع أن نفعل أيّ شيء من شأنه أن يفضح غطائنا
    Ciddi boyutlarda dolandırıcılık yapıldığını biliyoruz ama hiçbir şey yapamayız çünkü şirketin işlerliğinin devam etmesini istiyoruz. Open Subtitles نحن نجلس على كنز ضخم ولا نستطيع أن نفعل شيئاً حيال ذلك. لأننا نحتاج أن تبقى الشركة مستمرة بأعمالها.
    - Bunu kitabına uygun yapamıyoruz belki, ...ama bizde politika oynayabiliriz. Open Subtitles لا نستطيع أن نفعل هذا بطريقة مشروعة لكن يمكن أن تلعب السياسة أيضا
    Ne yani, hiçbir şey yapamaz mıyız sanıyorlar? Open Subtitles ماذا, هم يعتقدون أننا لا نستطيع أن نفعل شئ
    Peki beşeri özelliklerle bunu yapabilir miyiz? TED إذاً هل نستطيع أن نفعل ذلك بالخصائص البشرية ؟
    Bunu bir filonun kör enstrümanıyla yapamayacağımızı zaten görmüştük. Open Subtitles لقد علمنا أننا لا نستطيع أن نفعل ذلك مع أداة غير حادة من الأسطول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more