"نسمع عنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ondan haber
        
    • duyduğumuz
        
    • duymadık
        
    • duymadığımız
        
    Polis aylarca onu aradı. Bir daha Ondan haber alamadık. Open Subtitles الشرطة بحثت عنها لأشهر و لكنا لم نسمع عنها شيئاً
    Hemen dönecekti ama hala Ondan haber alamadım. Open Subtitles كان من المفترض أن تعود مباشرةً ولكننا لم نسمع عنها أي شيء الى الآن
    Söylediğim gibi dostum, Ondan haber alamıyoruz. Open Subtitles ربما يقطع طريقاً طويلةً نحو قلب الأمور لأنه كما قلت لم نعد نسمع عنها
    Gazete ve televizyonda duyduğumuz rakamlar.. Open Subtitles لذلك هذه المبالغ نسمع عنها في الصحف وعلى شاشة التلفزيون ..
    Bilinen örnekleri glikoz, fruktoz, yağlar, kolesterol. Her zaman duyduğumuz şeyler. TED الأمثلة المعروفة هي الجلوكوز، والفركتوز والدهون، والكوليسترول... أشياء نسمع عنها طوال الوقت.
    - Biz hiçbir şey duymadık. Open Subtitles لم نسمع عنها منذ مدة
    Ama çok fazla duymadığımız günahlar da vardır, öfke gibi. Open Subtitles لكن الخطيئة التي لا نسمع عنها كثيراً هي الغضب
    Ondan haber almadan, onu görmeden beş gün geçti ve sonra da bombalama oldu. Open Subtitles خمسة أيام دون أن نسمع عنها أو رؤيتها، ثم القنبلة.
    Yıllarca Ondan haber alamadık. Open Subtitles لم نسمع عنها شيئاً لعدّة سنوات
    Ondan haber alamadığımızda endişelenmiştik zaten. Open Subtitles لقد تسائلنا، حينما لم نسمع عنها.
    - Ondan haber alamadım. Open Subtitles - لم نسمع عنها.
    Günümüzde hakkında acayip şeyler duyduğumuz sonu gelmez sorunların çoğuna bakarsanız insanların hareketlerinin sonuçlarını kavramadıkça öğrenmeleri çok zor. TED إذا نظرتم إلى بعض من أكثر المشاكل المستعصية في العالم اليوم فإنّا كنا نسمع عنها أشياء مدهشة, إنه من الصعب للغاية للناس أن يتعلموا إذا لم يستطيعوا ربط الأفعال بالعواقب,
    Bu çokça duyduğumuz kız mı? Open Subtitles هذه هي الفتاة التي كنا نسمع عنها ؟
    Bizim ... duyduğumuz ismi "stacka" idi Open Subtitles و التي نسمع عنها أنها... ........ مكدسة
    harekete geçmezsek ve bu son iki günde duyduğumuz tüm bu şeylerin insan güvenliğini sağlamak için bir araya gelmiş ögeler olduğuna inanmazsak bu gerçekleşecek TED ونتخذ أفعال لجعل هذا يحدث -- ما لم نبدأ فى التصديق بأن كل الأشياء التى نسمع عنها فى أخر يومين هى عناصر لما يحدث معاً لتحقيق الأمان للبشر .
    Biz daha önce duymadık çünkü. Open Subtitles نحن لم نسمع عنها
    hiç duymadık biz. Open Subtitles لم نسمع عنها
    Denizciler, Japonlarla adlarını bile duymadığımız minicik otlaklarda savaşacaklar. Open Subtitles سيقاتل المارينز اليابانيين فوق بقع من الأرض لم نسمع عنها من قبل
    Araştırmalar gösteriyor ki, burada, Amerika'da ve Kanada'da ve Batı Avrupa'da çoğumuz yerel şirketlere ve daha önce duymadığımız markalara daha açığız. TED تفيد الدراسات هنا في الولايات المتحدة وفي كندا وأوروبا الغربية أن معظمنا منفتح أكثر للشركات المحلية أو العلامات التجارية التي ربما لم نسمع عنها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more