"نسميها" - Translation from Arabic to Turkish

    • diyoruz
        
    • dediğimiz
        
    • buna
        
    • diyelim
        
    • deriz
        
    • adı
        
    • denir
        
    • derdik
        
    • isim
        
    • Adına
        
    • diyorduk
        
    • dememizin
        
    • adlandırdığımız
        
    Teknolojik el sanatları diyoruz çünkü bunlar yeni ortaya çıkıyor. TED نحن نسميها حرف تكنولوجية لانها آخذة في الظهور
    buna "mantar fobisi" diyoruz: mantarlar hakkında, bilinmeyenlere karşı beslenen akıldışı korku. TED نسميها فوبيا الفطريات الخوف اللامنطقي من المجهول بالنسبة للفطريات
    Böylece onları dağ geçidine süreceğiz sıcak kapılar dediğimiz yere. Open Subtitles مِن الآن، نحن سنرسلهم إلى الممر الجبلي نسميها البوابات الضيقة.
    Sanırım buna dünya tarihindeki en büyük yanlış kaynak dağıtımı demek de doğrudur. TED أعتقد أنه من المناسب أن نسميها أعظم سوء توزيع الموارد في تاريخ العالم.
    Hattın diğer ucundaki kadı, ona Carol diyelim, telaşlıydı. TED المرأة على الطرف الآخر من الخط ، سوف نسميها ، كارول ، كانت مرتعبة
    Burada onlara hapishane deriz. Open Subtitles هنا نسميها سجوناً و هناك يسمونها معسكرات إعتقال
    - adı neyse onu söylemek doğrusu. - Ben devam etmek istiyorum. Open Subtitles حسنا , دعنا نسميها مهما كانت أريد أن استمر بفعلها
    Matthew Hurley bunu ilk yazandır. Biz buna Hurley Model diyoruz. TED ماثيو هارلي هو أول كاتب لذلك، حيث نسميها طريقة هارلي
    Bu fikrin gücünü size şöyle aktarayım, en büyük bloğa biz kitap sarmalı diyoruz. TED لإعطائك بعض إحساس القوة التى تملكها هذه الفكرة أكبر كتلة هى ما نسميها بحلزونية الكتاب
    Tüm bunlara verdiğim ad, teknolojimizin yarattığı bize, yaptığımız her şeye, hayatımızdaki aletlere, buna Technium diyoruz. Bu bizim dünyamız. TED وأسمي الأمر كله، أنفسنا على أننا تكنولوجيا، كل ما صنعناه، الأدوات في حياتنا، نسميها التكنيوم. أن هذا العالم.
    Biz buna makul şüphe diyoruz siz ise inanç diyebilirsiniz. Open Subtitles ، نسميها إشتباه معقول . يمكنك أن تسميها إيمان
    Bizim adalet dediğimiz barbarlığı sana göstermesinden de nefret ediyorum. Open Subtitles و أكره أنه أظهر لك الوحشية التي نسميها نحن بالعدالة
    "Bilinmeyen" dediğimiz her şeye açılan bir kapı mı bu? Open Subtitles هل هذا المدخل النهائي إلى جميع الأشياء التي نسميها مجهولة؟
    Evrendeki her şey atom dediğimiz küçük kürelerden oluşur. TED كل ما هو موجود في عالمنا مصنوع من كرات صغيرة نسميها ذرات.
    buna karanlık enerji deniyor ve evrenin genişlemesine sebep oluyor. TED نسميها الطاقة المظلمة ، ولديها ذلك التأثير المسبب لتمدد الفضاء.
    buna kendi deyimimizle bir Eyfel Kulesi anı yaratmak fırsatı olarak bakıyorum. TED أنا أنظر لهذه الفرصة لخلق لحظة برج ايفل كما نسميها.
    Biz onlara korkular yerine hikayeler diyelim. TED ولكن ماذا لو بدلاً من نسميها مخاوف نسميها قصص؟
    Böylelikle bizde kökucu üzerinde çalışmalar yaptık, ve keşfettik ki burada bir tür spesifik bölüm var burada maviyle gösterilen-- geçiş bölgesi diyelim. TED لذا قمنا بدراسة ذلك الجذر ووجدنا في منطقة معينة تلك هنا المظللة باللون الازرق يمكننا ان نسميها منطقة الانتقال
    Ona Kendra deriz. 10 mevsim önce geçitten geldi ve götürüldü. Open Subtitles نحن نسميها كيندرا منذ 10 مواسم عبرت من البوابه، وسحبت
    adı Lynn Halsey - Taylor Çeşmesi olacak. Open Subtitles انا ذاهب الى نسميها و لين هالسي تايلور نافورة للشرب .
    Işınların bulutlar tarafından yönü değiştirilen kısmına da dağılan parlaklık denir. TED وتلك التي تتبعثر بسبب السُحُبْ نسميها بالإشعاع المنتشر.
    Biz ona Corleone Ailesi derdik Senatör. Aile derdik yani. Open Subtitles لا, فنحن نسميها عائلة كورليونى يا سيناتور نسميها عائلة
    Sanırım en güzeli Angel. Angel çok güzel bir isim. Open Subtitles أعتقد أنه من المفروض أن نسميها أنجل أنجل اسم جميل
    Şunun Adına Som Balığı Katliamcıları desek daha doğru olur. Open Subtitles ربما نحن يجب أن نسميها مذبحة السلمون عوضاً
    Hayır, biz Corleone ailesi diyorduk, senatör. Open Subtitles لا, فنحن نسميها عائلة كورليونى يا سيناتور نسميها عائلة و ماذا كان مركزك هناك ؟
    Kuş dersi dememizin nedeni, uçup gitmemizdir. Open Subtitles نحن نسميها حصة الطيور لأن الوقت يطير فيها ، ولانفعل شيئا خلالها
    Tom Zimmerman: Sizi, Kıdemliler olarak adlandırdığımız varlıkları ziyaret etmek için fantastik bir yolculuğa çıkarmak isteriz. TED توم زيمرمان: نود أن نأخذكم في رحلة مدهشة لزيارة الكائنات التي نسميها الأجداد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more