"نسيتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • unuttun
        
    • unutmuşsun
        
    • unutuyorsun
        
    • unuttunuz
        
    • Unutuyorsunuz
        
    • unuttuğun
        
    • atlamışsın
        
    • unutmuşsunuz
        
    • unutuyorsundur
        
    Yoksa Beyaz Cadı'nın yanında savaşanların senin halkın olduğunu unuttun mu? Open Subtitles هل نسيتَ أن شعبكم هم من قاتلوا إلى جوار الساحرة البيضاء؟
    Salak sırt çantanda binlerce dolar olduğunu mı unuttun? Open Subtitles بكل بساطة نسيتَ أن هناك آلاف الدولارات في حقيبتك ؟
    Buz kaplarını unuttun! Buz kaplarına ihtiyacın olacak! Open Subtitles لقد نسيتَ قوالب الجليد، ستحتاج إلى قوالب الجليد
    Aman Tanrım, bu kot iğrenç duruyor. Kıçına bir şey geçirmeyi unutmuşsun gibi gözüküyor. Open Subtitles يا إلهي، سروال الجينز هذا مقرف و كأنّكَ نسيتَ ارتداءَ مؤخّرتكَ هذا الصباح
    Perdeyi kapatmayı unutmuyorsun, ama gizli kamerayı unutuyorsun. Open Subtitles تذكرت أن تسدل الستارة لكنكَ نسيتَ أن تغلق الكاميرا
    Ah şu gözlere bak. Her şeyi unuttunuz, değil mi? Open Subtitles تلك العيون الجوفاء، لقد نسيتَ كل شئ، أليس كذالك؟
    unuttun, şehri herkesten daha iyi tanıyorum. Open Subtitles لقدْ نسيتَ إنني أعرف المدينة أكثر من أيّ شخص آخر
    Yoksa beş yıl önce yaptığın şeyleri unuttun mu? Open Subtitles أو نسيتَ الأشياء التي قمتَ بفعلها خلال الـ5 سنين؟
    Buraya geri geldin, baştan başladın ve onu unuttun. Open Subtitles لقد عدتَ إلى هُنا , و بدأت حياتك من جديد و نسيتَ أمرها
    Arkasında klavye çaldığın bu kızın yaşlandığını unuttun. Open Subtitles نسيتَ أنَّ تلك الفتاة التي كنتَ تعزف وهي تُغنّي أصبحت كبيرة
    Bugün sağlık muayenesi olduğunu unuttun, değil mi? Open Subtitles نسيتَ أن هناك اختبار اليوم، هه؟
    Adım Edward. Şimdiye kadar benimle ilgili her şeyi unuttun. Open Subtitles "أدعى (إدورد)، في هذا الوقت، تكون قد نسيتَ أمري تماماً"
    Adım Edward. Şimdiye kadar benimle ilgili her şeyi unuttun. Open Subtitles "أدعى (إدورد)، في هذا الوقت، تكون قد نسيتَ أمري تماماً"
    Gizli bir dosyayı takside mi unuttun? Open Subtitles نسيتَ ملفاً محظوراً داخل سيارة أجرة؟
    Görüşmenizi unuttun mu yoksa konuşmamayı mı seçtin? Open Subtitles -وهل نسيتَ تلك المحادثة، أو إخترت عدم التحدّث عنها؟
    Satış vergilerini ödemeyi unutmuşsun, koca adam. Open Subtitles نسيتَ أن تدفعَ رخصةَ بيعكَ ايها الرجل الضخم
    Sabah çıkarken öğle yemeğini almayı unutmuşsun. Open Subtitles لقد نسيتَ غداءكَ عندما غادرتَ للعمل هذا الصباح
    İkinci olarak, doktoru morga götürmeden önce cesedinden mini minnacık bir şeyi çıkarmayı unutmuşsun. Open Subtitles وثانيًا، نسيتَ أن تخلع شيئًا صغيرًا من جثّة الدّكتور قبلما سحبته للمشرحه.
    Bence sen de kumar borçlarını kapatıp evinin elinden gitmesini önleyen kişinin ben olduğumu unutuyorsun. Open Subtitles وأنا أظنكَ قد نسيتَ إنني سويّتُ لكَ ديون المقامرة لأمنع أن يباع داركَ من تحت قدميكَ
    Ah şu gözlere bak. Her şeyi unuttunuz, değil mi? Open Subtitles تلك العيون الجوفاء، لقد نسيتَ كل شئ، أليس كذالك؟
    Tabii benim sahte bir sakal takıyor olabileceğimi Unutuyorsunuz. Open Subtitles باستثناء أنك قد نسيتَ بأنني ربما أضع لحية مستعارة
    Ya da ameliyat sonrasında hastadan dreni çekmeyi unuttuğun gibi mi? Open Subtitles أم كما نسيتَ أن تراقب نزح مريضتك بعد العمليّة الجراحية؟
    Bir yeri atlamışsın. Open Subtitles لقد نسيتَ بقعة.
    - Tabakları unutmuşsunuz. Open Subtitles -لقد نسيتَ الأطباق
    Nasıl usandırıcı olduğunu unutuyorsundur kesin. Open Subtitles أظنّكَ نسيتَ كم يمكن له أنْ يكون مضجراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more