Ama onu teşvik etmedik. | Open Subtitles | إن قام بممارسة الجنس، ولكننا لا نشجعه على فعلها. |
Belki onu sanatçı dostlarını kampanyaya davet edip yeni bir tür Rock Roll müzik teması geliştirmeleri için teşvik edebiliriz. | Open Subtitles | ربما يتعين علينا أن نشجعه على واتخاذ بعض الأصدقاء في الفيلم الوثائقي. ربما نحن ثورة موسيقى الروك أند رول. |
Bizim teşvik ettiğimiz şey, sınırlamalar olmadan doğal bir yaşama şekli ve daha büyük bir amaca hizmet etme şansı. | Open Subtitles | وما نشجعه هو طريقة طبيعية للحياة بدون محظورات، ومنحها فرصة لخدمة غرض أسمى |