"نظامه" - Translation from Arabic to Turkish

• sistemi
• sistemine
• Vücudunda
• sisteminin
• sisteminde
• sisteminden
• sistemiyle
• Sistemini
• Sisteminiz
• Yönetimini
• bünyesinde
• vücudundaki

Üniversiteli çocuk yaz tatilinde yani bağışıklık sistemi biraz yalama olmuş.
فتى جامعى فى أجازة الربيع لذا فإن نظامه المناعى مرهق كثيرا

Şimdi, kapıda alarm yok ama kasanın kendine özgü bir sistemi var, ısıya duyarlı bir alıcı.
لكن المدفن نفسه له نظامه الخاص حساس حرارى

sistemine giriş yapmamıza izin vererek Kellog kendi zaman topunu nasıl programlayacağını öğrenebileceğini sandı ama onun yerine tarihleri nasıl seçeceği hakkında yanlış bilgiler verdik ama o bunun gerçek olduğunu sanıyordu.
للسماح لها بتتبع نظامه يعتقد كيلوغ أنه تعلم كيفية برمجه كرة الزمن ولكن بدلا من ذلك سمح لنا فقط

Toksikoloji raporu onun Vücudunda yüksek seviyede performans artırıcı ilaç gösteriyor.
أظهرت النتائج توكس مستويات عالية من عقاقير لتحسين الأداء في نظامه.

Ama onun, oraya bizi taşıyanın benim olduğumu bilmesi gerekiyordu. Ne onun ne de onun sisteminin.
و لكني أردته أن يعلم أني من أتي بنا الي هناك , ليس هو ولا نظامه

Savunma Bakanligi ve CIA'in sisteminde belgeler buldugu bir hacker.
وثائق سريه للغايه تخص سي اي ايه وجدت علي نظامه

Bu enerjik hareket neredeyse kesinlikle kendi güneş sisteminden şiddetli bir şekilde fırlatılmış olmasının sonucu.
هذه الحركة المليئة بالطاقة والنشاط تكون تقريبًا سبب قذفه بعنف خارح نظامه الشمسي الأصلي.

Fakat bireyin sinir sistemiyle tam olarak bütünleşebilmesi için 16 nanosaniye gibi bir süreye ihtiyaç duyuyor.
لكن العملية تتطلب 0.16 نانو ثانية للدمج الكامل مع نظامه العصبي المضيف

Herşeyi yavaşlamış. Sinir sistemi, dolaşım sistemi...
كل شئ متباطئ نظامه العصبي ، الجهاز الدوري

Evet, sonra Whitey mola aldı ve bizi oraya taşıyanın onun sistemi olduğu ve hiç bir oyuncunun takımdan daha büyük olmadığı hakkında haykırmaya başladı.
حسنا , ويتي طلب وقت مستقطع و بدأ في الصراخ حول أن نظامه هو الذي أتي بنا الي هناك و أن لا يوجد لاعب أكبر من الفريق

Kendinize bir iyilik yapın ve sistemi hemen açın.
أسدي لنفسك معروفًا وقومي بتشغيل نظامه الآن.

İmmün sistemi aşırı cevap veriyor olabilir, belki sitokin fırtınasıdır.
الزرع الجرثومي ما زال سلبياً قد يكون نظامه المناعي قد أفلت من عقاله

Tüm vücut sıvıları çekildikten sonra dengeli bir tuz çözeltisi dolaşım sistemine pompalandı.
مرة واحدة كل دمه قد ينضب, حل متوازن الملح تم مسح من خلال نظامه الدورة الدموية.

John bu çok kızla çıkma sistemine güveniyordu ama o bile "Kara Salı" olaylarını tahmin edemedi.
جون كان واثقاً من نظامه في خداع الفتيات و لكن حتى هو لم يستطع أن يتوقع أحداث الثلاثاء الأسود

Onun haricinde, Vücudunda Hız Gücü'ne dair herhangi bir kanıt göremedim.
عدا ذلك، أنا لا نرى أي دليل لفرقة السرعة في نظامه.

Sid buradan yola çıkarak tahlil yaptığında Vücudunda önerilenin on katı dozda ilaç olduğunu tespit etti.
عندما فعل معاوية و الشاشة لأن دواء معين، وجد أكثر من عشرة أضعاف الجرعة الموصى بها في نظامه.

Kendi ürettiği yeni küresel izleme sisteminin kontrolünü ele geçirmek üzereyiz.
كانوا على وشك السيطرة على نظامه للمراقبة العالمي الذي بناه

sisteminde kloroform izleri var.
ان شخصا ما قد دفعه للتجميد ؟ حسنا هناك آثار وبقايا للكلوروفوم في نظامه

Pecherin, bir ulusu sisteminden nefret ederken, sevmenin mümkün olduğunu anlamış biriydi.
بيشرين تفهم انه يمكن ان تحب بلدك بينما تكره نظامه

Kendi küçük sistemiyle, küçük izler bırakıyor.
يترك آثاره خلفه، نظامه الصغير.

Bu nedenle herhangi bir bilim insanının sıfırdan kendi Drop-seq Sistemini oluşturabileceği 25 sayfalık bir kılavuz yazdık.
لذلك قمنا بصياغة كتاب تعليمات من 25 صفحة، حيث يمكن لأي عالم أن يبني نظامه الخاص من تسلسل القطرات من البداية.

Sisteminiz nedir, Walter?
ما هو نظامه يا (والتر) ؟

- Gibson'a kan testleri uyguladık ve bünyesinde virüsün olduğuna dair bulgular var.
نحن عملنا فحوص دمّ على جيبسن، ومولدر، هناك دليل الفيروس في نظامه.

En azından vücudundaki herhangi bir şey, öldüğünde geriye bir iz bırakmalıydı.
أي شيء في نظامه من شأنه أن يترك أثر مكان ما توفى