"نظرتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • baktım
        
    • baktığımda
        
    • bakıp
        
    • bakınca
        
    • araştırdım
        
    • inceledim
        
    • baktığımı
        
    • gördüğümde
        
    • baktı
        
    • baktığım
        
    • bakıyorum
        
    Silah seslerini duyunca dışarıya baktım ve bir adamın koşarak uzaklaştığını gördüm. Open Subtitles لقد سمعتُ بعض الطلقات فحسب ثُم نظرتُ للخارج ورأيت بعض الأشخاص يهربون
    Gözlerinin içine baktım ve acısını gördüm. Ve onu vuramadım. Open Subtitles نظرتُ في عينيه، ورأيتُ ألمه، ولمْ أستطع إطلاق تلك الطلقة.
    Yukarı baktım, bir sonraki geliyordu ve tam üzerimize geldi. Open Subtitles نظرتُ للأعلى و هناك كانت الموجة التالية أتت مُباشرة فوقنا
    Bir dilek tutmamı söyledi, aşağıya baktığımda, elmas yüzüğüm oradaydı, suyun altında parlıyordu. Open Subtitles أمرني بأن أعقد أمنية وعندما نظرتُ للأسفل كان هنالك خاتمي الألماسيّ يتلألئ تحت الماء
    Ben de ibnenin gözünün ferinin içine bakıp "O kadar yüce olamaz. Open Subtitles لذا نظرتُ لذلك اللعين في عينيه، وقلت، لن يكون بذاك الشرف العظيم
    Şimdi, hani buna bakınca çiçekler çıkıyor ya içinde... Open Subtitles أتعلم؟ الزهور التي رأيتها عندما نظرتُ بداخله
    Soluma baktım ve çok dikkat çekici bir manzarayla karşılaştım. TED نظرتُ إلى يساري فشاهدت هذه الصورة اللافتة للنظر.
    Sonra açıklara doğru baktım ve tekne ışıklarının yandığını fark ettim, yani belli ki hava kararıyordu her ne kadar ben fark etmesem de. TED ثمّ نظرتُ بعيداً على الشاطئ فلاحظتُ أضواء القوارب، لذا كان من الواضح أنّ الظلام يخيّم، رغم أنني لم أكن قد أدركت ذلك.
    yedi kuru kuyu kazan -şirkete bir milyar dolardan fazlaya mal oldu- ve sekizincisinde petrol bulan arkadaşıma dönüp baktım. TED نظرتُ إلى صديقي، الذي حفر سبعة آبار جافة، وشطب أكثر من مليار دولار للشركة، ووجد البترول في البئر الثامنة.
    Ben de bir şey hissettim ve arkama baktım ama hiçbir şey görmedim. Open Subtitles شعرتُ بشيء ما و نظرتُ إلى الخَلف لكنني لمَ أرى شيئاً
    Sana baktım, bir ay sonra yine baktım, bir ay sonra yine baktım ve seni gördüm. Open Subtitles لقد نظرتُ ونظرتُ, شهر بعد شهر بعد شهر وقد رأيتُكِ.
    Bugün çalışırken bir ara camdan dışarı baktım. Yolun karşısından beni izliyordu. Open Subtitles لقد نظرتُ اليوم من النافذة بالعمل، كان عبر الشارع يراقبني.
    Beş dakikada bir içine baktım mı diye soruyorsun. Open Subtitles كل 5 دقائق تسألينني إذا نظرتُ في صندوقكِ.
    Gerçeküstü bir durumdu. Ve sonra, yukarı baktım ve... ve yüzünü gördüm. Open Subtitles كنت كأنني أحلم, و ثم نظرتُ للأعلى و رأيتُ وجهه.
    Neyse, sonra baktım oracıkta yerde çökmüş duruyor. Open Subtitles المهم، نظرتُ إلى الأسفل وهاهو ذا على الأرضية ، يرتجف
    Öyleyse neden sana her baktığımda ilk günkü gibi hissediyorum? Open Subtitles فلم كلّما نظرتُ إليك شعرتُ بذلك الشعور نفسه الذي أحسستُه أوّل ما التقينا؟
    Ayrıca, röntgen filmlerine tekrar baktığımda ayak bileklerindeki eklemlerde tamamen aynı yapıda bölünmeler farkettim. Open Subtitles و عندما نظرتُ لصور الأشعة مجدداً لقد لاحظتُ إنفصالُ منتظم للعظام في مفصلي
    Ay ışığında o solgun alnına, kapalı gözlerine rüzgârda uçuşan tutam tutam saçlarına bakıp kendi kendime şöyle dedim: Open Subtitles في ضوء القمر، نظرتُ إلى جبهته الشاحبة، أعينه المغلقة، خصلات شعره التي تتأرجح في الهواء، وقلت في نفسي،
    Hediye almak istesem hastalarımın gözlerine bakıp senin gibi davranırdım. Open Subtitles لو أردتُ الهدايا لكنتُ نظرتُ عميقاً في أعين مريضاتي وتصرّفتُ مثلك
    Ziyaretçi defterine bakınca her şeyi anladım. Open Subtitles لذا نظرتُ في سجلّ الزوّار. وإكتشفتُ الأمر.
    Hepsini tek tek araştırdım, ve hemen hemen her şey için yetenekleri olduğunu biliyorum. Open Subtitles , نظرتُ إلى كل واحد منهم وعلمت أنهم , قادرون على كل شيء تقريباً
    RHD'nin elindeki cinayet defterlerini inceledim. Open Subtitles نظرتُ في صحف القتل وسط المدينة في قسم شعبة السرقة والقتل,
    Buraya ilk geldiğimde giderken sana baktığımı ve senin de bana baktığını ve bir anlığına nefessiz kaldığımı hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر المرّة الأولى التي أتيت هنا وعندما كنت على وشك المغادرة نظرتُ إليك ونظرتَ إليّ، انقطع نفسي للحظة
    Seni son gördüğümde yedi yaşındaydın. Open Subtitles آخِر مَرّة نظرتُ إليك، كُنتَ في السابعَة
    Gözlerimin içine baktı, ben de onunkilere bakıyordum. Open Subtitles مباشرة إلى عيني و أنا نظرتُ إلى عينيها مباشرةً.
    Fotoğrafa ilk baktığım zaman, onunla ne yapacağımı bilemedim. Open Subtitles عندما نظرتُ إلي الصوره لم أعرف بماذا استنتج من ذلك
    Bir bakıyorum barda dört kişi var. Open Subtitles ثم نظرتُ في اليوم الآخر و كان هُناك 4 أشخاص فقط في البار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more