Onun teorisi, insanların dört kol, dört bacak ve iki yüzlü yaratıldıkları. | Open Subtitles | نظريته كانت أن البشر أصلاً مكونون من أربعة أذرع وأربعة سيقان، ووجهان |
Vücut geliştirme ilaçlarına ilave edilen madde hakkında bir teorisi var. | Open Subtitles | لكن نظريته المعتقدة هي أنه أشبه بمكمل غذائي متطور لبناء الأجسام |
Yüz yıl önce, Albert Einstein kendi teorisi olan izafiyet teorisini ilk defa yayımladı. | TED | قبل 100 عام، نشر ألبرت آينشتاين نظريته عن النسبية العامة. |
Ve Paris' deki akademisyenlere teorisini açıklamaya çalışan bir yazı yolladı. | TED | لقد وجه عمله إلى الأكاديميين في باريس، في محاولة لتفسير نظريته. |
Darwin, evrim teorisini tanıtan tarihi çalışmasını tamamlarken yüzlerce tavuk gözlemleyecekti. | TED | إذ راقب داروين مئات الدجاجات وهو ينجز بحثه التاريخي ومن ثم عرض نظريته في التطوّر. |
Pankreatit teorisinin yanlış olduğu daha yeni kanıtlanmış biri için fazla neşelisin. | Open Subtitles | أنت مبتهج جداً بالنسبة لشخص ثبت للتو خطأ نظريته عن التهاب البنكرياس |
Böylece devrimsel yoksulluk teorisi hakkında konuşmak için, Amsterdam'da buluştuk. | TED | لذلك التقينا في أمستردام للحديث عن نظريته الثورية الجديدة حول الفقر. |
Bunu doğal seleksiyon (seçilim) teorisi ile açıklayamıyordu ve bu hüsran dolayısıyla, cinsel seçilim teorisini geliştirdi. | TED | ولم يستطع شرحه في نظريته عن الإنتقاء الطبيعي. وبعيداً عن إحباطه، قام بتطوير نظريته عن الإنتقاء الجنسي. |
İnsanın nihai amacı güzel bir şey ise suç işlemenin mazur görülebileceği gibisinden bir teorisi varmış. | Open Subtitles | لقد اعتمد على نظريته المعروفة التي تجيز الجريمة, شرط أن تكون هذه الجريمة ذات هدف نبيل |
Onun teorisi, dağların gittikçe daha da yükseldiği gerçeğiydi. | Open Subtitles | نظريته تستند بالكامل على حقيقة أن الجبال تعلو أكثر فأكثر. |
Böylece onun teorisi, ve bilmiyorum,o sadece bir teori.. çıplaksın ve masaj yaptırıyorsun.Bu senin için en iyi şeydir. | Open Subtitles | نظريته أن المساج وأنتي عارية أفضل طريقة للمساج |
Eğer teorisi doğruysa, görev sayısına sınır getirilecek. | Open Subtitles | إذا صحت نظريته ، سيتم الحد من عدد المهمات |
Gerçekte ne olduğunu hiç kimse bilmiyor, ancak herkesin bir teorisi var. | Open Subtitles | لا أحد يعلم بالضبط ماحدث لكن لدى كل شخص نظريته |
Mendel, genetik konusundaki teorisini öne sürerken, bunun seri cinayetlerin çözümünde kullanılacağını düşündüğü hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أشكّ في ميندل كان عندي القتلة المحترفون في العقل عندما طوّر نظريته على علم الوراثة. |
Schwarz, atomaltı seviyede yerçekiminin nasıl işlediği konusundaki sarsıcı yeni teorisini yayınlanması için yolladı. | Open Subtitles | شوارز قدّم للنشر نظريته الجديدة الرائدة التى تصف كيف تعمل الجاذبية |
Jason çöpçatan teorisini seninle paylaştı mı? | Open Subtitles | هل أطلعك جايسن على نظريته فيما يتعلق بلقائكما |
Einstein da izafiyet teorisinin doğruluğunu daha baştan biliyordu. | Open Subtitles | ولكن ان تذكرنا آينشتين بأنه عرف ان نظريته النسبية ستصبح حقيقة |
Einstein da izafiyet teorisinin doğruluğunu daha baştan biliyordu. | Open Subtitles | ولكن ان تذكرنا آينشتين بأنه عرف ان نظريته النسبية ستصبح حقيقة |
Onun teorisine göre; hastaları karabasana karşı çok hassaslar çünkü onlar karabasana inanıyorlar. | Open Subtitles | كانت نظريته أن مرضاه سيكونون "سريعي التأثر بـ"رجل الظلام لأنهم كانو يؤمنون به |
Ama Einstein'ın kütleçekim teorisinde, onun genel görelilik kuramında, kütleçekim cisimleri birbirinden uzklaştırabilir de. | TED | ولكن نظرية اينشتاين عن الجاذبية نظريته العامة عن النسبية الجاذبية يمكنها كذلك دفع الاشياء عن بعضها |
FİLARMONİ SALONU BERLİN 1920 ...Albert Einstein kâr etmek için kuramını tanıtma peşinde koşuyor. | Open Subtitles | للتقدم في نظريته, و بلدنا يعاني الحرمان و الاهانة |
Deneyleri vitalizminkiler gibi geçersiz sayılmasına rağmen, bu teori popüler kültüre kadar devamlılığını sürdürmüştür. | TED | رغم أن تجاربه قد فقدت مصداقيتها مثل باقي تجارب النظرية الحيوية، فإن آثار نظريته لازالت موجودة في الثقافة الشعبية. |