Bunun bir yol gösterme çipi olduğunu düşünüyoruz, fakat ne için, bilmiyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها رقاقة توجيه ، لكن من أجل ماذا فنحنُ لا نعلم |
Bunların sonradan deride depolandığını ve güneş ışığının onların salınımını sağladığını ve faydalı etkileri olduğunu düşünüyoruz. | TED | نعتقد أنها بعد ذلك تخزن في الجلد، ونعتقد أن الشمس تطلق هذا حيث أن له بشكل عام آثار مفيدة. |
Aslına bakarsanız, Bahamalar'da bir yerlerde bir butiğinin olduğunu düşünüyoruz. | TED | في الواقع، نحن نعتقد أنها تمتلك متجراً في مكانٍ ما في الباهاما |
Bu bizim gibi bir Silikon Vadisi şirketi için oldukça normal ama biz bunun bir uzay şirketi için bir ilk olduğuna inanıyoruz. | TED | لكنه أمر طبيعي لشركة مثلنا بسيليكون فالي لكن نعتقد أنها سابقة بتاريخ شركات الفضاء |
Bizler her şeyi batırmadan önce doğal cennet olarak düşündüğümüz yerler. | TED | أمكنة نعتقد أنها تمثيلات الجنة للطبيعة قبل أن ندمر كل شيء. |
Yarın gece oradan ayrılıp ülkeyi terk edeceğini sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها نقطة إنطلاقة لمغادرة البلاد ليلة الغد |
Herhangi bir yerden mezun olduğunu sanmıyoruz. | Open Subtitles | لا نعتقد أنها قادرة على أن تحصل على شهادة من أي نوع |
Her birinin ayrı ayrı cihazlar olduğunu düşünüyoruz, ama aslında, dünyadaki her saniye tek bir makineye bakıyoruz. | TED | نعتقد أنها أجهزة منفصلة، لكن في الواقع، كل شاشة في العالم تنظر الى آلة واحدة |
Bunun, son günlerde şehirde meydana gelen yeraltı boks kulüpleriyle bağlantılı, yıkıcı faaliyetlerden biri olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها واحده من عدة عمليات تخريب حدثت في المدينه مؤخراً وهي مرتبطه بشكل ما بنوادي الملاكمه السريه |
Beni kaçıran ve yangını çıkaranların onlar olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها هي المسؤولة عن عملية إختطافي وإشعال النيران |
İnsanlar onlara bunları sunduğunuz için otelde kalacaklar ve biz bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لرفاهية نزلاء فندقكم لديكم هذه الخيارات الآن ونحن نعتقد أنها مميزة |
Her birimizin konuştuğu tek konu... ve kötü bir fikir olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | هذا ما كنا نتحدث عن جميعا ونحن نعتقد أنها فكرة فضيعة |
Evet, bunların kız kardeşimin cinayetiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | أجل, إننا نعتقد أنها جميعاً تربطها صلة بمقتل أختي؟ |
Ayrıca kadın hakları ve sınırların kalkması için harika biri olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أنها ستكون عظيمة لحقوق المرأة وتحطيم تلك الحدود |
Başka birinin yapmış olduğuna dair hiç bir kanıt bulamadık bu yüzden intihar olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | ليس هناك دليل يقترح أنه على يد شخص آخر لذا نعتقد أنها إنتحرت أنا آسف |
Bunun bir işaret, haritaya giden bir çeşit zeyl olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها علامة، ملحق للخريطة من نوع ما. |
Yani, evrenin o en gerideki ilk zamanlarında çok basit ve anlaşılabilir olduğuna inanıyoruz. | TED | لذلك، بالعودة في أوقات مبكرة من الكون، نعتقد أنها كانت بسيطة جداً و قابلة للفهم. |
- Bunun bir aktarım cihazı olduğuna inanıyoruz. - Ciddi misiniz? | Open Subtitles | نحن نعتقد أنها جهاز للنقل الآنى هل أنت جاد ؟ |
Çünkü cazibe yüzyıllar boyunca çok belirli bir anlama sahipti, ve bu kelime düşündüğümüz anlamından çok daha farklı şekillerde kullanıldı. | TED | لأنه ولمدة عقود، كلمة الإبهار كان لها معنى محدد جداً والكلمة تم استخدامها بشكل مختلف عن ما نعتقد أنها فعلياً الآن |
İnsan zihninin, sadece insan zihninin yeteneği olduğunu düşündüğümüz yetenekler var. | TED | هناك قدرات للعقل البشري نعتقد أنها خاصة بالعقل البشري فقط. |
Karınızın katili sanıyoruz ama kadının kimliğini tespit edemedik. | Open Subtitles | اه ، و نعتقد أنها هي قاتلة زوجتك و لكن لا يمكننا التعرف عليها |
O kadar çok olacağını sanmıyoruz. | Open Subtitles | لا نعتقد أنها ستصل لهذا العدد. |