"نعثر عليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onu bulmamız
        
    • onu bulmak
        
    • onu bulmamızı
        
    • onu bulmalıyız
        
    • bulamazsak
        
    • Bulduğumuzda
        
    • onu bulamadık
        
    • Onu bulacağız
        
    • biz onu bulana
        
    Ona, bir saat önce kaybolduğunu ve Onu bulmamız gerektiğini söyle. Open Subtitles أخبره أنه غادر منذ ساعة وكان يجب علينا أن نعثر عليه
    Suç benim. Gizmo'yu bırakmamalıydım. Onu bulmamız lazım. Open Subtitles إنه خطأي، ما كان يجب أن أترك غزمو يجب أن نعثر عليه
    Artık onu bulmak günlerimizi alacak. Open Subtitles بفضل سياستك ورأسك الصلب سوف نستغرق اياما حتى نعثر عليه الآن
    onu bulmak için belki oraya gitmeliyiz. Open Subtitles أظن أنّه يجدر بنا أن نذهبَ إلى هُناك لنتحرى إذا كان بوسعنا أن نعثر عليه
    Hala bir parçası onu bulmamızı istiyor. Open Subtitles .ما زال هناك جانبٌ منه يريدنا أن نعثر عليه
    Başı dertte olabilir, onu bulmalıyız. Open Subtitles أعتقد أنه قد يكون في ورطة علينا أن نعثر عليه
    Hayır. Bu yüzden de Onu bulmamız gerekiyor. Gerçeği öğrenmenin tek yolu bu. Open Subtitles لا، لهذا يجب أن نعثر عليه إنها الطريقة الوحيدة لمعرفة الحقيقة
    - Ben de o yüzden seni aradım. Muhtemelen başı belada. Onu bulmamız lazım! Open Subtitles لهذا السبب أتصل بك، أعتقد أنه قد يكون في ورطة علينا أن نعثر عليه
    O zaman herkes gitmeden Onu bulmamız gerekiyor. Open Subtitles يجب أن نعثر عليه قبل أن يغادر أيّ شخص آخر
    Onu bulmamız günler aldı. Open Subtitles استلزم الأمر عصور لكى نعثر عليه
    Hayır, önce Onu bulmamız gerek. Open Subtitles كلاّ، علينا أن نعثر عليه أولاً
    Skaldak çaresiz durumda, ölümcül ve Onu bulmamız gerek. Open Subtitles سكالدك يائس ومميت يجب أن نعثر عليه
    Biz sadece kendisine ya da başka birine zarar vermeden önce onu bulmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نعثر عليه قبل أن يؤذي نفسه أو غيره
    Biz sadece kendisine ya da başka birine zarar vermeden önce onu bulmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نعثر عليه قبل أن يؤذي نفسه أو غيره
    Elimizden geldiğince çabuk onu bulmak zorundayız ve onu görürseniz sakın ola belli etmeyin. Open Subtitles حسناً، علينا أن نعثر عليه بأسرع ما يمكن وإذا رأيتموه
    Sanırım Meisner H.D. bilgi alabilsin diye onu bulmamızı istiyor. Open Subtitles افترض ان ميسنر يريدنا ان نعثر عليه لذا المخابرات يمكنها التعامل معه
    Millet! Siz şarkı söyleyip dans ederken, Ronaldo bir yerlerde onu bulmamızı bekliyor. Open Subtitles يا رفاق ، بينما تقضون وقتكم بالرقص، (رونالدو) بمكان هناك ينتظرنا نعثر عليه
    - Bizim onu bulmamızı istemedi mi? - Öyle. Open Subtitles لا يريدنا ان نعثر عليه - طبعا -
    - Elbette. onu bulmalıyız ve bulacağız da. Ama önce... Open Subtitles بالتأكيد، يجب أنْ نعثر عليه وهذا ما سنفعله، لكنْ أوّلاً...
    Eğer bulamazsak, bir daha köpeklerin yanına yaklaşabileceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles إن لم نعثر عليه ,لاأتوقع أنني سأقترب من الكلاب مرة ثانية
    İster inan, ister inanma bu markette tezgâhın iki tarafında da zevk sahibi şeyler bulmak çok zordur, bu yüzden Bulduğumuzda korumak zorunda kalırız. Open Subtitles إن كنتِ تصدقي أم لا الذوق السليم شيء نادر جداً هنا في المتجر على كلا الجانبين من الطاولة فعندما نعثر عليه
    Şu anda nerede ve biz neden hala onu bulamadık? Open Subtitles أين هو؟ و لماذا لم نعثر عليه بعد؟
    Dansa gelip, Onu bulacağız. Open Subtitles لذا سنذهب إلى الحفل الراقص، و نعثر عليه حقاً؟
    Şüphelinin gerçek ismini ve biz onu bulana kadar olduğu yerde kalmasını söyledim. Open Subtitles أخبرتها باسم المشتبه به الحقيقي والبقاء متيقظة حتى نعثر عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more