- Senin RAW ajanı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنّك عميل لوكالة الاستخبارات الهنديّة |
İçeride olduğunu biliyoruz! | Open Subtitles | نعرف أنّك بالداخل! |
Hastalarınızı dolandırdığınızı ve gözünüzün özellikle Bay Vanger'in üzerinde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إننا نعرف أنّك كنت تحتال على مرضاك وإننا نعرف أنّك وضعت عينيك -على السيّد (فانجر)، تاجر التحف . |
Sıralarını önceden ezberlemediğinizi nereden bileceğiz? | Open Subtitles | -أنّى لنا أن نعرف أنّك لمْ تحفظهم بالفعل؟ |
Anlayacağın üzere, bizim en küçük hareketimizi bile anlayacağını biliyorduk, o yüzden üzerinde bir oyun çeviremezdik. | Open Subtitles | أترى، كنا نعرف أنّك ستكون على علم بأدنى خدعة بحيث لم نتمكن من المخاطرة بإجراء أيّ خدعة |
Orada olduğunu biliyoruz, adamım! | Open Subtitles | نعرف أنّك في الداخل يا رجل! |
Alınmayın ama onun kadar iyi olduğunuzu nereden bileceğiz? | Open Subtitles | دون إهانة، لكن كيف نعرف أنّك بجودتها؟ |
Parayı alıp kaçmayacağını nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نعرف أنّك لن تأخذ المال وتهرب؟ |
Doğruyu söylediğini nereden bileceğiz? | Open Subtitles | -كيف نعرف أنّك تقول الحقيقة؟ |
Senin vazgeçmeyeceğini biliyorduk, bırak bizde bir adım atalım ve en iyi yaptığımız şeyi yapalım... | Open Subtitles | نعرف أنّك لن تستسلمي أبدًا، لذا لمرّة واحدة، |
Hırsız olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | نعرف أنّك كنت لصاً لكن بايرومانك ؟ |
Hiçbir şeyi itiraf etmeyeceğini biliyorduk o yüzden Serena ile "Dedikoducu Kız"da küçük bir tartışma ortaya koyduk. | Open Subtitles | حسنٌ, نعرف أنّك لن تعترف بفعلتك، لذا قمتُ أنا و(سيرينا) بتمثيل ذلك الجدال... على "فتاة النميمة". |