"نعرف أنّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu biliyoruz
        
    • bildiğimiz
        
    • biliyoruz ki
        
    • ve büyük olasılıkla
        
    İkimiz de bunun çocuğa ulaşmanın tek yolu olduğunu biliyoruz. Open Subtitles كلانا نعرف أنّه الطريق الوحيد للوصول إلى الفتى.
    Pekala, en azından uçakta olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسناً، على الأقل نعرف أنّه على متن الطائرة
    - Paraya ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Satmıyorduysa belki satıyordu. Open Subtitles حسناً، نعرف أنّه كان بحاجة إلى المال إذا لم يكن يتعاطى، فربّما كان يتاجر
    Şimdiye kadar bildiğimiz kızkardeşimi en son gören o. Görgü tanığı da yok. Open Subtitles بقدر ما نعرف أنّه آخر شخص رأى أختي ، ليس لديه حجّة
    İkimiz de biliyoruz ki, onu incitecek bir şeyi asla yapmaz. Open Subtitles كلانا نعرف أنّه لن يقوم بأيّ شئ لإيذائها
    Bir fırtınadan, gemi batmasından, açlıktan, korsanların elinden kurtulduğunu ve büyük olasılıkla herkese yalan söylediğini biliyoruz. Open Subtitles حسنا، نعرف أنّه نجى من إعصار وتحطم سفينة. المجاعة والقراصنة وبعد ذلك كذب بهذا الشأن.
    İş için gidiyorum demiştin ama ikimiz de işi ekebiliyor olduğunu biliyoruz. Open Subtitles لقد قلت أنها كانت رحلات عمل و لكن كلانا نعرف أنّه يمكنك التخلص منهم
    Biz aileler aslında bu saatlerin sizin olduğunu biliyoruz. Open Subtitles .نحن الأباء نعرف أنّه عادةً هذا وقتكم أمام التلفاز
    Sana 1,000 Dolar borçlu olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف أنّه يدينك بألف دولار.
    Buralarda olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسنًا، نعرف أنّه هنا في مكانٍ ما.
    O kazanın size neye mâl olduğunu biliyoruz Bay Barnes. Kariyerinizi bitirdi. Bilerek yaptı. Open Subtitles نعرف أنّه لم يضعكَ في ذلك السباق ، سيد (بارنز) مما سينهي حياتك المهنية
    En azından şuan huzurlu olduğunu biliyoruz. Open Subtitles -على الأقل نعرف أنّه يعيش بسلام الآن
    Linda'nın bir erkek arkadaşı olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعرف أنّه كان لديها خليل.
    Bak, Marisol,geçmişte Cazadores çetesiyle beraber olduğunu biliyoruz. Open Subtitles اسمعي يا (ماريسول)، نحن نعرف أنّه عمل مع عصابة (كازادور).
    Bir ortağı olduğunu biliyoruz. Open Subtitles إننا نعرف أنّه كان لديه شريك.
    - Hastanede olduğunu biliyoruz. - Belki de bir şırınga? Open Subtitles نعرف أنّه كان في المستشفى، لذا...
    - Evet ama önemli olduğunu biliyoruz. Herkesin Abu Ahmed'i duyduğu bir gerçek ama kimse bana onun yerini söylemeyecek. Open Subtitles أجل، ولكننا نعرف أنّه مهم، حقيقة أن الجميع سمع بـ(أبو أحمد) لكن لا أحد يُخبرنا بمكانه...
    Stan Beaundry olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعرف أنّه (ستان بودري)
    Bulmaca çözmeye kesin olarak bildiğimiz yerden başlarız. Open Subtitles نبدأ بحلّ أيّة أحجية بما نعرف أنّه حقيقة
    Ama ikimizde biliyoruz ki yapamaz. Open Subtitles أعرف. لكنّنا نعرف أنّه غير ممكن.
    Bir fırtınadan, gemi batmasından, açlıktan, korsanların elinden kurtulduğunu ve büyük olasılıkla herkese yalan söylediğini biliyoruz. Open Subtitles حسنا، نعرف أنّه نجى من إعصار وتحطم سفينة. المجاعة والقراصنة وبعد ذلك كذب بهذا الشأن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more