"نعلمها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bildiğimiz
        
    • öğretirsek
        
    • bildiği
        
    Karşılaştırmayla ilgili bildiğimiz şeylerden bir tanesi: bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırdığımızda, değeri değişir. TED أحد الأشياء التي نعلمها عن المقارنة: أنه عندما نقارن شئ بآخر، فأنها يغير قيمته.
    Tek bildiğimiz ismi ve kan grubu. Open Subtitles كل المعلومات التي نعلمها عنه هي اسمه وزمرة دمه
    bildiğimiz tek yöntem yeni elementlerin oluşum süreci için bildiğimiz tek mekanizma bir yıldızın ölüm sancılarını yaşadığı bir süreçtir, bir süpernova. Open Subtitles بلايين الكيلومترات عبر الفضاء الطريقة الوحيدة التي نعلمها الآلية الوحيدة التي عثرنا عليها بأي مكان في الكون
    Ona ne öğretirsek, ileride biz yokken onu uygulayacak. Open Subtitles ماالذى نعلمها فى أخذه من العالم عندما نحن لم نكن هناك
    Yeni bir kelime öğretirsek, bu sözlüğümüze eklenir. Open Subtitles وحين نعلمها كلمات جديدة سنضيفها إلى القاموس
    Umarım Arapça yazıların güzelliğiyle hepimizin bildiği bütün klişeleri yıkarım. TED وآمل أن أتمكن من كسر الصور النمطية التي نعلمها جميعاً، مع جمال الخط العربي.
    bildiğimiz bir gerçek bir kez daha kendini kanıtladı... Open Subtitles ولكن لم يُنسوا أبداً والحقيقة الوحيدة التي نعلمها بقيت حقيقة لمرة أخرى
    Ancak kesin olarak söyleyebileceğimiz tek şey, bildiğimiz Dünya o kadar değişmiş olacak ki, ona zar zor evimiz diyebileceğiz. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يُمكننا قولهُ بثقة هو أن الأرض كما نعلمها ستكونُ مختلفة جداً
    ..size en iyi bildiğimiz yollarla destek olmak. Open Subtitles من دعمك بالطريقة الأفضل التي نعلمها لفعل الأمر
    - bildiğimiz en iyi şekilde. Şarkı söyleyerek. Open Subtitles بالطريقة الوحيدة التي نعلمها..
    - bildiğimiz şeylerden birisi de Nikita'nın duygusuz, taş kalpli ve insan hayatına saygısı olmayan bir katil olduğu. Open Subtitles -أحد الأشياء التي نعلمها هي أنَّها قاسية المشاعر و قاتلة بقلب بارد دون أيّ إعتبار للحياة الآدمية
    Jones, sistem üzerinden, onun bildiğimiz bütün sahte isimlerini tarıyor. Open Subtitles جونس) يبحث بكل الأسماء المستعارة التي نعلمها) بداخل النظام
    ve bunun daha önce ciddi bir şekilde incelenmemiş olmasının sebebi endüstrideki genel bir varsayım olan-- araba ağır olmaz ise, daha ağır bir araç ile bir çarpışma esnasında emniyetsiz olabileceği ve hafif araç üretmenin daha maliyetli olacağıdır. çünkü arabaları daha hafif nasıl imal edilebileceği konusunda tek bildiğimiz şey alüminyum ve magnezyum gibi pahalı ve hafif metalleri üretimde kullanmaktı TED و السبب وراء عدم اختبار ذلك بصورة جادة من قبل انه كان هنالك افتراض في مجال الصناعة ان-- حسنا، انه لن تكون في امان اذا صدمتك سيارة ثقيلة وان تكلفة صنعها اكثر، لان الطريقة الوحيدة التي نعلمها لصنع سيارات اخف وزنا هي باستخدام معادن غالية خفيفة كالالمنيوم و الماغنيزيوم
    Fakat açıkcası hepimizin bildiği en büyük problem şişmanlıktır ve bu dramatiktir. TED ولكن المشكلة الاكبر من الجوع في بلدنا . .هي تلك التي نعلمها جميعا هي السمنة .. وهي مشكلة عويصة جدا
    Hepinizin Strafor (suni köpük) olarak bildiği madde, ben onu daha çok toksik beyaz bir şey olarak görüyorum. TED وهي المادّة التي نعلمها جميعا وهي الستايروفوم، ولكن أود أن أتعامل معها كأحد المواد السامة البيضاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more