Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz ve her şeyi bilemeyeceğiz veya her şeyi kontrol edemeyeceğiz, her şeyi tahmin edemeyeceğiz. | TED | نعيشُ في كونٍ تحكمه العشوائية، ولن نكون قادرين على معرفة كل شيء أو السيطرة على كل شيء أو التنبؤ بكل شيء. |
Diğer pek çok cephede büyük tıbbi ilerlemelerin olduğu bir çağda yaşıyoruz. | TED | نعيشُ في عصرٍ حيث هناك تقدمًا طبيًا واسعًا في العديد من المجالات الأخرى. |
Çünkü hala şamanların, ormanın ruhuna şarkılar söylediği, nehirlerin kaynadığı ve efsanelerin gerçek olduğu bir dünyada yaşıyoruz. | TED | لأننا نعيشُ في عالمٍ حيث ما زال الشامان ينشدون لأرواح الأدغال، حيثما تغلي الأنهار. حيث الأساطير تخرج للحياة. |
Öyle görünmüyor olabilir ancak son iki milyon yıldır bir buzul çağında yaşıyoruz. | Open Subtitles | قد لايبدو مثله لكننا نعيشُ في عصرٍ جليدي في المليوني سنة الأخيرة |
Ne de olsa zorlu bir evrende yaşıyoruz. | Open Subtitles | فبعد كل شيء إننا فعلاً نعيشُ في كون عنيف. |
Birisi ya da bir şey tarafından... yaratılmış bir evrende mi yaşıyoruz? | Open Subtitles | هل نعيشُ في كون مخلوق بواسطة أحدٍ أو شيء آخر؟ |
İnanılmaz bir dünya da yaşıyoruz. | TED | نحن نعيشُ في عالمٍ بديع رائع. |
Hayatımız boyunca korku içinde yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعيشُ في خوفٍ من اجل حياتنا |
Bu yüzden böyle yerlerde yaşıyoruz. | Open Subtitles | ومِن ثمَّ، نعيشُ في أماكن كهذه |
Çok sağlıksız bir dönemde yaşıyoruz. | TED | نعيشُ في أزمنة واهية ضعيفة. |
Tobias, biz bir hukuk devletinde yaşıyoruz, kanunların bazıları çok güzelken bazıları da çok alçakça. | Open Subtitles | نحنُ نعيشُ في أمةٍ تُراعي القوانين يا (توباياس) بعضُها مُلهِم و بعضُها سيئَة فقط |
Matris içinde mi yaşıyoruz? | Open Subtitles | هل نعيشُ في مصفوفة؟ |
Malibu'da yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعيشُ في (ماليبو). |