"نفسك على" - Translation from Arabic to Turkish

    • için kendini
        
    • için kendinizi
        
    • konuda kendini
        
    • yüzünden kendini
        
    • kendine
        
    • kendini bir
        
    Sen de öldürmedin. Elinde olmayan bir şey için kendini suçlama. Biliyorum. Open Subtitles ولا أنت يا بني، لا تلم نفسك على شيء خارج عن سيطرتك
    Atlayan kendisi olsa da Tommy'nin ölümü için kendini suçladın. Open Subtitles لُمتَ نفسك على موت تومي رغم أنّه هو الذي قفز
    Baba, tüm bunlar için kendini suçlamayacağına söz ver bana. Open Subtitles أبي، فقط أعدني بأنّك لن تلوم نفسك على كل هذا.
    Bunun için kendinizi suçladığınızdan bu sizde evham yaratmış. Open Subtitles وتلومين نفسك على هذا لذا يجعلك هذا عصبية المزاج ولا تنامين
    Tamam, bir dakika, bu konuda kendini mi, suçluyorsun sen? Open Subtitles -مهلا، أتلومين نفسك على هذا؟
    Jesse, Schneider'a olanlar yüzünden kendini suçlayamazsın. Open Subtitles جيسي، أنت لا تستطيع أن تلوم نفسك على ما حدث لشنايدر
    Elinde olmayan bir şey için kendini suçlayamazsın. Open Subtitles لايمكن لوم نفسك, على مجرد أمل كان بداخلك.
    Bir hata için kendini cezalandırman, şu an için yapmaman gereken bir şey. Open Subtitles تأنيب نفسك على خطأ شيء لا تقدر عليه الان.
    Bunun için kendini suçlayıp durduğunu biliyorum ama bunu yapamazsın. Open Subtitles أعلم أنك تلوم نفسك على هذا لكن لا يمكنك عمل هذا
    Abbey, onun kafasında olanlar için kendini suçlamamalısın kim bilebilir ..ne planladığını yada ne düşündüğünü Open Subtitles أبيجيل,ابيجيل. لا يمكنك أن تلومى نفسك على ما كان يحدث في داخل عقله فمن يعرف ما اكتشفه ولم يُشارك به
    Onun kafasında olup biten bir şey için kendini suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تلومى نفسك على ما كان يحدث في داخل عقله
    Tedavisi olduğunu düşünmüşsün. Umudunu kaybetmediğin için kendini suçlayamazsın. Open Subtitles لقد أعتقدت انه هناك علاج، لايمكنك معاتبة نفسك على الأمل
    Tedavisi olduğunu düşünmüşsün. Umudunu kaybetmediğin için kendini suçlayamazsın. Open Subtitles لقد أعتقدت انه هناك علاج، لايمكنك معاتبة نفسك على الأمل
    Alt üst olmuş bir aile için kendini sonsuza dek suçlayıp duramazsın. Open Subtitles ارتكبت اخطائها بنفسها ولاينبغى ان تلوم نفسك على الاخطاء العائلية للابد
    Bunun için kendini suçlayamazsın. İHA'lara güven olmaz. Open Subtitles لا يمكنك لوم نفسك على هذا فالطائرات ليست مصدر ثقة
    Gerçekten, annenin ölümü için kendini mi suçluyorsun? Open Subtitles هل أنت صادقة في لوم نفسك على وفاة والدتك؟
    Bulmacayı çözdüğün için kendini takdir etmekle öyle meşgulsün ki, ...kafanı ilmiğe geçirdiğinin farkında bile değilsin. Open Subtitles إنه فخ من الغرور , أنت جد مشغولة بتهنئة نفسك على حلك للغز لدرجة أنك لم تلاحظي أنك تضعين رأسك في حبل المشنقة
    Silahı sen ateşlemedin, bu yüzden, kaybettiklerin için kendini suçlayamazsın. Open Subtitles أنت لم تتطلق القذيفة" "فلا تلوم نفسك على من تفقدهم
    Gerçeklerle yüzleş. Şimdi bile reddetmek için kendini zorluyorsun. Open Subtitles واجه الحقائق، إنّك الآن ترغم نفسك على النكران.
    Oh, Curro, lütfen. Babanızın ölümü için kendinizi suçlayamazsınız. Open Subtitles أرجوك " كورو " لا تلم نفسك على مقتل أبيك
    Jesse, bu konuda kendini suçlayamazsın. Open Subtitles (جيسي)، لا يمكنك لوم نفسك على هذا
    Senin hatan sonucunda olmayan ölümler yüzünden kendini suçlamaya başlarsan dönüşü olmayan bir yola girersin. Open Subtitles فإذا بدأت بلوم نفسك على كل حالة وفاة لست السبب فيها فستنزلق قدماك يا صديقي في منحدر لن تستطيع الخروج منه
    Umarım böyle kendine başka birisi gibi konuşman deliliğin bir işaretidir. Open Subtitles إن تحدثك إلى نفسك على انها شخصان علامة من علامات الجنون
    Beni şehir boyunca takip edeceksen en azından kendini bir takdim et. Open Subtitles مرحباً. لو أنّك ستتبعني بجميع أنحاء المدينة، فهلا قدّمت نفسك على الأقل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more