Kendini şanslı say, bir ölümsüzün ısırdığı çoğu insan bir saatte ölür. | Open Subtitles | اعتبر نفسك محظوظاً أغلب البشر ماتو خلال ساعة بعد عضهم من الخالدين |
Evini temizle Joseph, Be Kendini şanslı hisset. | Open Subtitles | نظف منزلك ، جوزيف مع الوقت ، ستعد نفسك محظوظاً |
Kızında da aynı gen vardır. Kendini şanslı say. | Open Subtitles | ربما أنه أورث إبنته جيناته السيئة إعتبر نفسك محظوظاً |
Kendini şanslı say. Sigaranın parasını ben ödemiştim. | Open Subtitles | إعتبر نفسك محظوظاً فأنا مجبر على شراء تلك الأشياء |
İşin gerçeği, eğer arada bir de olsa birisini, ama herhangi birisini mutlu edebiliyorsanız, kendinizi şanslı saymalısınız. | Open Subtitles | فإن الحقيقة، يجب أن تعتبر نفسك محظوظاً إن كنت حتّى من حينٍ لآخر جعلت شخصاً ما، أيّ شخص.. يشعر أفضل قليلاً |
Kendini şanslı saymalısın kazancın da yanına kar. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعتقد نفسك محظوظاً لانك حصلت على مرداك. |
Kıçına da sokabilirdi. Kendini şanslı say. | Open Subtitles | و إعتبر نفسك محظوظاً لأنه لم يخبأها في مؤخرتك |
Sense önümde diz çökeceksin ve ayağımın altındaki çimleri biçebildiğin için Kendini şanslı sayacaksın. | Open Subtitles | وأنتَ ستنحني وتعتبر نفسك محظوظاً لاقتلاع الأعشاب عند قدمي |
Sense önümde diz çökeceksin ve ayağımın altındaki çimleri biçebildiğin için Kendini şanslı sayacaksın. | Open Subtitles | وأنتَ ستنحني وتعتبر نفسك محظوظاً لاقتلاع الأعشاب عند قدمي |
Kendini şanslı sayabilirsin piç. Hiç değilse annemiz bana yaptığı gibi senin de hayatına karışamayacak. | Open Subtitles | عد نفسك محظوظاً يا لقيط، أقلها أمنا لن تعوق حياتك كما أعاقت حياتي |
Kendini şanslı sayabilirsin piç. Hiç değilse annemiz bana yaptığı gibi senin de hayatına karışamayacak. | Open Subtitles | عد نفسك محظوظاً يا لقيط، أقلها أمنا لم تعق حياتك كما أعاقت حياتي |
Arabanı bağlamadığım için Kendini şanslı hissetmelisin. | Open Subtitles | اعتبر نفسك محظوظاً أنني لم أحتجز مركبتك |
Teğmen Velasquez sana destek olduğu için Kendini şanslı saymalısın. | Open Subtitles | اعتبر نفسك محظوظاً أن المقدم "فلاسكوز" يدافع عنك |
Arada sırada, birilerine rastladığın için Kendini şanslı hissedersin. | Open Subtitles | في الأوقات الأكثر غرابة, ربما تجد نفسك محظوظاً, وكأنك مثلاً وجدت شخص ما... |
Ama şimdilik Kendini şanslı say. | Open Subtitles | .... وفي الوقت الحالي اعتبر نفسك محظوظاً |
Kendini şanslı say. | Open Subtitles | إعتبر نفسك محظوظاً أنني سألتك على كلّ |
Burada durduğun için bile Kendini şanslı saymalısın, Sam. | Open Subtitles | اعتبر نفسك محظوظاً لبقائك هنا , سام |
Kendini şanslı say, çocuk! | Open Subtitles | و إعتبر نفسك محظوظاً أيُها الفتى. |
Ne yaptığınızı biliyor olsaydınız hapis cezası alırdınız, kendinizi şanslı sayın. | Open Subtitles | ...إذا كنت تعلم ماذا تفعل لكنت تواجه عقوبة السجن... لذا إعتبر نفسك محظوظاً |
kendinizi şanslı görmelisiniz. | Open Subtitles | ينبغي أن تعد نفسك محظوظاً |
Bay Hoffmanstahl, kendinizi şanslı sayabilirsiniz. | Open Subtitles | سيد "هوفمانستال" إعتبر نفسك محظوظاً |