Ben de aynı şeyi takip eder gibi oldum ve aynı şeyleri tüm askerlerime söylemeye başladım | TED | وأنني كنوع من المسايرة أقول نفس الأشياء للجنود. |
Tüm insanlar aynı şeyleri istiyor, bu şeyleri elde etmek için ise birbirimize başvuracağız. | TED | كل البشر يريدون نفس الأشياء وعلينا أن نمر بعضنا البعض للحصول على هذه الأشياء. |
Farklı kültürlerden insanlar aynı şeyleri aynı şekilde görüyor. | Open Subtitles | أناس من ثقافات مختلفة ترى نفس الأشياء في نفس الطلب |
Perez'in döneminde atmosfer değişmişti ama o da selefleriyle aynı şeyi yaptı. | Open Subtitles | في عهد بيريز، تغير الجو لكنه فعل نفس الأشياء كما الذين سبقوه |
5. sınıftaki 30 çocukla ilgili tüm fikir, hepsi aynı şeyi aynı anda öğreniyor, bu açıkça geçmişten gelen bir başarısızlık. | TED | وفكرة وجود 30 طفل في الصف الخامس، يتعلمون نفس الأشياء في نفس الوقت، أنّت تعلم، بوضوج يوجد رفض مهنّي. |
Ve onların ön ürün tesislerine girdim, ve aynı benim dükkanımdı, sadece daha büyük, aynı aletler, aynı şeyler. | TED | ودخلت مقر النماذج لديهم وهو تماما كورشتي، ولكنه أكبر نفس الأدوات، نفس الأشياء |
Dönüyor ve sıradaki insana aynı şeyleri söylüyor. | Open Subtitles | يستديرون و يخبروا الشخص القادم نفس الأشياء. |
Ve ben kendimi hep aynı şeyleri söylerken buluyorum. | Open Subtitles | وأجـِدُني أردد نفس الأشياء القديمة دائمــاً. |
Çünkü o da aynı şeyleri önemsiyor. | Open Subtitles | و كاد يموت هو الآخر لأنه يحب نفس الأشياء |
Janelle, paran olsaydı aynı şeyleri yapar mıydın? | Open Subtitles | جانيل، أنت كُنْتَ سَتَعْملين .نفس الأشياء إذا كَانَ عنْدَكَ المال |
Lanet herif dedi ki; artık vücudumdan aynı şeyleri yapmasını beklememeliymişim. | Open Subtitles | يخبرني الرجل اللعين أنّي لم يعد بإمكاني توقّع نفس الأشياء من جسمي. |
aynı şeyleri görüp duruyorum, ama farklı görüş açılarından. | Open Subtitles | أستمر في رؤية نفس الأشياء و لكن من زوايا مختلفـة |
Seninle aynı şeyleri isteyen birini istiyorsun. | Open Subtitles | انت تريد شخص يريد نفس الأشياء التي تريدها |
Değer verdiğin birisine, artık onunla aynı şeyleri istemediğini | Open Subtitles | كيف تخبر شخصاً تهتم لأمره أنك لم تعد تريد نفس الأشياء |
Ama en önemlisi, aynı şeyleri istiyor olmamız. | Open Subtitles | ولقد القاسم المهمّ هو أننا نريد نفس الأشياء |
aynı buluşma yerlerine gitmek.. tamamen aynı şeyleri yapmak.. | Open Subtitles | والتي تسير نحو نفس الموعد، والتي تفعل نفس الأشياء ذاتها. |
Öğrendiğimiz şey, konu mutluluk olduğu zaman tüm çalışanlar aynı şeyi istiyor. | TED | وما نعرفه من حيث السعادة: أن جميع العمال يريدون نفس الأشياء. |
Benimle aynı şeyi görüp dinleyen biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ شخصٌ يسمع و يرى نفس الأشياء مثلي |
60'larda yaşayan kıza aynı şeyler olmuş diyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول لي أن ثمة فتاة منذ الستينات حصلت لها نفس الأشياء بالضبط ؟ |
Gelmesi benim için yeterliydi. Kısa sürede Aynı şeylerden hoşlandığımızı keşfettik. | Open Subtitles | لقد كنت سعيداً فقط أنها تأتى ، و سرعان ما اكتشفت أننا نحب نفس الأشياء |
Daha önce yaptığımız şeylerin aynısını yapıcağız. | Open Subtitles | حبيبي, نحن سنعمل نفس الأشياء أننا قد عملنا دائمًا . |