| Dostum, hala bu çöplükte ne işimiz var? | Open Subtitles | يا صاح، ما الذي ما زلنا نفعله في هذا المكان القذر؟ |
| Sahip olduğumuz tek gücü harcamak yerine kısa zamanda yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | لدينا الكثير جدا كي نفعله في وقت قصير جدا كي نستهلك القوة الوحيدة التي لدينا |
| Bizim Irak'ta ve Afganistan'da ne işimiz var? | Open Subtitles | مالفائدة من هذا, مالذي نفعله في العراق و افغانستان؟ |
| Bitirilmeyen yemekleri ne yaptığımızı sorup duruyordu. | Open Subtitles | ظل يسألني عن ما نفعله في الطعام المتبقي من الزبائن |
| Bir suçlu için, dünyada yapılacak en zor şey nedir? | Open Subtitles | ما هو أصعب شيء نفعله في حرب الدلائل؟ لا شيء |
| Ailenin evinde ne işimiz var bizim? | Open Subtitles | .اي يوم في الأسبوع ما الذي نفعله في منزل والديكي؟ |
| Dostum, hala bu çöplükte ne işimiz var? | Open Subtitles | يا صاح، ما الذي ما زلنا نفعله في هذا المكان القذر؟ |
| Hıristiyan, burada ne işimiz var? | Open Subtitles | "كريستين"، ما الذي نفعله في هذا المكان النائي؟ |
| böyle bir gezi bölgesinde ne işimiz var ki? | Open Subtitles | ما الذي نفعله في هذه البُقعة السياحية؟ |
| şey... Peki ne işimiz var bizim burada? | Open Subtitles | مهلاً ، ما الذي نفعله في القارب؟ |
| Eee, bizim bu odada ne işimiz var? | Open Subtitles | إذن ما الذي نفعله في هذه الغرفة؟ |
| Bir barda ne işimiz var? | Open Subtitles | ما الذي نفعله في حانة؟ |
| O zaman obez toplantısında ne işimiz var? | Open Subtitles | -اذن مالذي نفعله في اجتماع البدناء? |
| O zaman Peter Rumancek'in karavanında ne işimiz var? | Open Subtitles | ثم ما الذي نفعله في مقطورة (بيتر رومانسك)؟ |
| Salt Spring'de ne işimiz var? | Open Subtitles | مالذي نفعله في سالت سبرينغ ؟ |
| - Bu reyonda ne işimiz var? | Open Subtitles | ما الذي نفعله في هذا القسم؟ |
| Belki de limuzinde ne yaptığımızı öğrenmiştir. | Open Subtitles | حسناً ، ربما إكتشف ما كنا نفعله في سيارة الليموزين |
| Laboratuvarda ne yaptığımızı gördükten sonra bu kovma düşüncelerinden kurtulacaksın. | Open Subtitles | واعتقد انك ستنسى هذا الإستيلاء التافه برمّته حالما ترى ما كنا نفعله في هذا المختبر |
| Rögarlı şehirde ne yaptığımızı sorup duruyor. | Open Subtitles | يستمر بالسؤال عمّا نفعله في مدينة "الرّاح". |
| Çıkarım yapmak ve sonuca varmak zorunda bırakılırız, çünkü gerçek hayatta yaptığımız şey bu. | TED | نحن مجبرون على الاستنتاج وعلى الاقتطاع، لأن ذلك ما نفعله في الحياة الحقيقية. |
| Köprü iş bir sonraki hamleyi tasarlarken sadece o sırada yaptığımız şey. | TED | ولكن هذا الشيء هو فقط ما نفعله في وقتنا الراهن بينما نبحث عن ما سنفعله لاحقاً. |
| Bu arada, hayatlarımızın çoğu bölümünde yaptığımız şey bu değil. | TED | وبالمناسبة، هذا ليس ما نفعله في معظم أجزاء حياتنا. |