O kadar da kötü değil. Eninde sonunda onları yakalayacağız. | Open Subtitles | انة ليس بهذا السوء سوف نقبض عليهم على اية حال |
O gözü dönmüş manyağı yakalayacağız. | Open Subtitles | سوف نقبض على هذا المجنون المصاب بالهذيان |
yakalamak istiyoruz ve yakalamak yerine statik anlar dizisinde bırakıldık. | TED | ونحن نريد أن نقبض ، و لكن غادرنا من دون ذلك نقبض سلسلة من اللحظات ثابتة. |
Mounties'ler gibi, adamımızı hep yakalarız. | Open Subtitles | نحنكالشرطةالكندية، نقبض على رجلنا دائماً |
Onu eyalet karayolunda yakalayalım. Hayır, bu kadar aptal değil. | Open Subtitles | هيا نقبض عليه عند مدخل الولاية لا ، انه اذكي من هذا |
Ayağından vurabilirsin. Ama önce onu yakalamamız gerek! | Open Subtitles | اوحتى تطلقي النار على.رجليه ولكن قبل كل شئ يجب ان نقبض عليه |
Onları yakalayana kadar, hiç bir yere gitmiyorsun, anladın mı? | Open Subtitles | حتى نقبض عليهم لن تذهب إلى أي مكان،هل تفهم ذلك؟ |
İçeri girer girmez, parayı gördüğün an ve onları kandırmaya gelmediğini anladıklarında Scud füzeleri gibi içeri gireceğiz. | Open Subtitles | .. و يعلمون أنك لن تؤذيهم حينها سننقض عليهم كالصاوريخ ثم نقبض عليهم .. كل ما عليك هو أن تترك المخدرات |
Bu yok etme büyüsü de eğer onu yakalayamazsak bize pek bir fayda sağlamayacak. | Open Subtitles | و تعويذة قهر العفريت هذه لن تُفيدنا كثيراً، إن لم نقبض عليه أولاً |
Size bunu yapmalarına izin vermeyin. Onları yakalayacağız, Başçavuşum. | Open Subtitles | لا تسمح لهم بالتمكن منك، ايها الرقيب سوف نقبض عليهم |
- Ki yakalayacağız. Mahkemeye çıkacak. | Open Subtitles | عندما نقبض على جوردن, و سنفعل سيذهب ليحاكم. |
biz de saraya girip genel valiyi yakalayacağız. | Open Subtitles | و بعدها يُمكننا أن ندخل القصر و نقبض على النائب. |
Bizse katili yakalamak için ittifak kurabiliriz. | Open Subtitles | .. يمكننا الآن أن نتحد و نقبض على القاتل |
Mekanı kapatmadık, çünkü hepsini yakalamak istiyoruz. | Open Subtitles | لم نغلق المكان لغاية لأننا نريد أن نقبض عليهم جميعا |
Eğer onlar hırsızsa biz de polis olur onları yakalarız. | Open Subtitles | ماداموا لصوصاً يجب أن نقبض على أفكارهم مثل الشرطة |
Kaç kişi yakalarsak yakalayalım, bu çok anlamsız olur. | Open Subtitles | لا فائدة من الأمر مهما كان عدد من نقبض عليهم |
Tanrı vergisi zekamızla yakalamamız gerekiyor! | Open Subtitles | ويَجِبُ أَنْ نقبض عليه بالاستعانة بحصافة العقل التى وهبنا الله إياها |
Bu manyağı yakalayana kadar, ikiniz de hiçbir yere gitmiyorsunuz. | Open Subtitles | أن تذهبا إلى أي مكان حتى نقبض على ذلك مجنون. |
Bu bir cinayet soruşturması. Seni adaleti engellemekten hemen içeri alabiliriz. | Open Subtitles | هذا تحقيق بجريمة قتل ويمكننا أن نقبض عليكِ الآن بتهمة عرقلة العدالة |
Mahkumları tekrar yakalayamazsak kendi kasabamızda sıkışır kalırız. | Open Subtitles | لو لم نقبض على المساجين سنكون مُحاصرين داخل بلدتنا. |
O halde kanıt bularak onu yakalamalıyız. | Open Subtitles | إذاً، كان علينا أن نقبض عليها ببعض الأدلة |
Alıcıyı ve satıcıyı yakalayabiliriz. | Open Subtitles | من الممكن أن نقبض على البائع والمستلم أيضاً |
biz Nazi katilini yakalaadık. biz bir Nazi'nin katilini yakaladık. | Open Subtitles | لم نقبض على نازي قاتل، بل قبضنا على قاتل لنازي. |
Adam hala burada. Bekleyebilir ve gitmeye kalkarsa onu tutuklarız. | Open Subtitles | . مازال هنا يمكننا أن ننتظر و نقبض عليه إذا هَم بالمغادرة |
Orospu çocuğunu silahlı soygundan tutuklayalım diyorum ve bununla yapılabilir. | Open Subtitles | أقول نقبض على هذا الحقير للسرقة بالسلاح وننتهي منه. |
Katili yakaladığımızda ya idam cezası ya da ömür boyu hapisle çarptırılır. | Open Subtitles | عندما نقبض على القاتل ، فإنه سيحصل إما على عقوبة الموت أو السجن لمدى الحياة |
Bunun yerine, gerçek Kira'yı yakalamaya çalışmalıyız. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك علينا التفكير كيف نقبض على كيرا الحقيقي |