Yemeksiz geçirdiğimiz her gün adamlarınızdan biri ölecek! | Open Subtitles | كل يوم نقضيه بلا طعام سيموت واحد من رجالك |
Sizlerle beraber geçirdiğimiz bu büyülü anları bozmayacak kadar değerli bir arkadaştır kendisi. | Open Subtitles | إنها صديقة عزيزة جدا والتي لن تحلم أبدا بمقاطعة الوقت الساحر الذي نقضيه جميعا معا. |
beraber geçirdiğimiz.. | Open Subtitles | هذا الوقت الذى نقضيه معا |
Belki babam birlikte geçireceğimiz ilk Noel'de de evde olur. | Open Subtitles | ربما سيكون والدنا في البيت لاول كريسماس نقضيه معا |
Bu birlikte geçireceğimiz ilk sevgililer günü. Onu taco yemeğe ya da bowling oynamaya götüremezdim ya. Haklısın. | Open Subtitles | انه اول عيد حب نقضيه معا لا يكفي التاكو او البولينغ |
Bu Dünya'da geçireceğimiz zamanın ne kadar kısa olduğunu anladık. | Open Subtitles | كم هو سريع الوقت الذي نقضيه على الأرض |
Biz de telefonumuzda ne kadar zaman harcadığımızı ölçebilecek birkaç uygulama ile işbirliği yaptık. | TED | إذن عقدنا شراكة مع تطبيقات أخرى تقيس كمية الوقت الذي نقضيه كل يوم ونحن نمسك بهواتفنا. |
beraber geçirdiğimiz.. | Open Subtitles | هذا الوقت الذى نقضيه معا |
Zakes, burada otururken anladım ki bizi bir arada tutan şey, geçirdiğimiz zamandan ibaretmiş. | Open Subtitles | زيكس) عندما جلست الآن هنا ، أدركت) أن الشيء الوحيد الذي يجمعنا هو الوقت الذي نقضيه سويا |
"Birlikte geçirdiğimiz vakte bayıldım." | Open Subtitles | " أحب الوقت اللذي نقضيه معا |
Etkileşimli hale getirmek için ne kadar fazla zaman harcadığımızı fark ettim -- bu, bir dokunmatik ekran gibi -- ve nasıl sadece beş yere dokunabileceğinizi fark ettim, ve böylece, 'neden her yerde çok fazla etkileşim kullanıyoruz?' | TED | لاحظت كم من الوقت نقضيه في كحاولة أن نجعلها متفاعلة، لها شاشة تعمل باللمس و لاحظت كيف أنه يمكنك لمس خمسة أماكن فقط لماذا نضيع كل هذه التفاعلية في كل مكان؟ |