"نقودها" - Translation from Arabic to Turkish

    • parasını
        
    • parası
        
    • parasına
        
    • parasının
        
    Bence son derece anlamlı. parasını çantasının neresine koyardı? Open Subtitles هل لديك فكره أين تضع نقودها فى هذه الحقيبه ؟
    Elbette Bayan Voss parasını geri alabilir. Open Subtitles بالتأكيد تستطيع السيدة فوس ان تسترجع نقودها
    Büyük annem için ipliğe iğneleri geçirirdim. - Tüm parasını kiliseye verirdi. - Onu takdir ediyor muydun? Open Subtitles كنت أحيك الإبر لجدتي تبرعَتْ بجميع نقودها للكنيسة
    Kaçıp gitmek istiyorsan satarsın, parası işini görür. Open Subtitles حسناً إذا هربت يمكنك أن تبيعها و تستفيد من نقودها
    Onu çocuğumun yakınlarında istemediğimi bilmek için parasına ihtiyacım yoktu. Open Subtitles لم أرِد نقودها لأدرك أنّي لا أريدها أن تقرب ابني.
    - Bana olan ilgisini kaybetmesinden korktum. Çünkü o zengindi ve sen onun parasının peşindeydin. Open Subtitles لأنها كانت ثرية و أنك كنت تسعى وراء نقودها
    Kadın ona duymak istediği şeyleri söyleyip parasını alıyor. Open Subtitles انها تخبرها ما تريد سماعه, و تاخذ نقودها
    Kaye Lynn'in şarkısını çaldı parasını çaldı, yayımlama hakkını ele geçirdi. Open Subtitles حسناً, لقد سرق اغنية "كاي لاين". سرق نقودها, سيطر على منشوراتهم.
    Japon bir kadını alıkoymuş ve banka kartını, parasını ve arabasını çalmış. Open Subtitles لقد قامت بالسطو على إمرأة يابانيه وقد سرقت نقودها وبطاقتها الإئتمانية
    Bak, Bayan Venable'ın parasını Seattle Klinik'e vermesini istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريد أن تعطى السيدة " فينابل " نقودها لعيادة سياتل ،أليس كذلك ؟
    Demek parasını aslında kaybetmemiş. Yalan söylemiş! Open Subtitles انها لم تفقد نقودها حقا لقد كانت كذبة
    Söyledğim gibi parasını alırdım ama... bir öpücüğe anlaşabiliriz. Open Subtitles حسنا ، قلت أني سآخذ نقودها ! لكنني أفضل قُبلة
    Annem ölmeden önce tüm parasını kardeşlerime postalamış demiştim ya hani? Open Subtitles أخبرتك أن أمي أرسلت كل نقودها لإخواني
    Kadına parasını geri vermeye gitti. Open Subtitles ذهبت لإعطاء صاحبة الحقيبة نقودها
    Meg benimle olursa parasını Sy'a ödeme yapmak için kullanabilirim. Open Subtitles , الأن إذا " ميج " إستطاعت أن تأتي معي أنا سأستطيع أن أستخدم نقودها ." لكي أدفع لـ " ساي
    parasını koparmamı sağlayacak ne varsa. Open Subtitles كل ما يتطلبه الأمر للحصول على نقودها.
    Evet, önceden bilyonerin tekiydi, şimdi bütün parası bunun içinde. Open Subtitles أجل، كانت من الأناس الأغنياء، لكن الآن كل نقودها توحد هنا.
    Annem gösterdi. Onun parası. Open Subtitles أمى أريتننى اياه ، انها نقودها
    - Rock'n roll parası bu yöne doğru geliyor! - Ve zilzurna sarhoşlar! Open Subtitles فرقة الروك قادمة مع نقودها - وإنّهم ثملين جداً -
    Artık annenin parasına ihtiyacımız yok. Open Subtitles نحن لسنا بحاجة لأمّكِ أو نقودها
    Onun parasına ihtiyacım yok. Open Subtitles لست أحتاج نقودها.
    Sinirlisin çünkü evleneceğin kadının tek kusuru kendi parasının olması mı? Open Subtitles انت غاضب لأنك ستتزوج امرأة التي لديها علة واحدة في شخصيتها فقط هو انه حدث وكان لديها نقودها الخاصة بها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more