| - Gelecek daha iyi şeyler için değişti diyelim biz ona. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط أن المستقبل غير بعض الأشياء للأفضل كيف ؟ |
| Yalnızca aynı alanda çalışıyorduk diyelim. | Open Subtitles | دعينا نقول فقط أننا عملنا معا في نفس المجال |
| diyelim ki o katildi ve polisti. | Open Subtitles | دعينا نقول فقط انه كان القاتل وكانايضاًشرطي، |
| Şöyle diyelim benimkini arkadaşlarına şikayet ederken duyamazsın. | Open Subtitles | حسنا، دعنا نقول فقط لن تسمع الكلبة بلدي تشكو لصديقاتها. |
| Amerika Savaşı mı dedin sen? | Open Subtitles | هل نقول فقط الحرب في الأمريكتين؟ |
| Sadece küçük kuruluşumuzun kocaman bir atılım yapmak üzere olduğunu söyleyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط مجموعتنا الصغيره على وشك اتخاذ قفزة عملاقة إلى الأمام |
| Cedar Rapids'li Mary'ye on beş metreden fazla yaklaşmam yasak diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط لم يسمح لي ضمن 50 قدما مريم من سيدار رابيدز. حسنا، نحن ربما ينبغي الحصول على بعض النوم |
| diyelim ki, o katil p*çi direk cehenneme göndermekten büyük bir zevk alacağım, yani yasal olarak, sihirle değil. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط انه سيكون يسرني العليا لإرسال أن نذل قتل مباشرة إلى الجحيم، بالوسائل القانونية، وليس السحرية. |
| - Duvarlardan geçebilen küçük bir kız tanıyorum, diyelim. | Open Subtitles | حسنا , دعنا نقول فقط أنني أعرف بنت صغيرة يمكنها العبور عبر الحوائط |
| Haber almaman iyi olmuş diyelim. | Open Subtitles | دعينا نقول فقط أنه من الجيد أنه لم يتصل بك |
| Aradığın ismi bulmana yardımcı olabilirim diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط أنني يمكن أن أساعدك وضعت وجها للاسم |
| Her türlü olasılığa açığım diyelim. Ya sen? | Open Subtitles | دعينا نقول فقط ان لدى ذهن مفتوح و ماذا عنك ؟ |
| diyelim ki, normalde şutlarımın yarısını sokuyorum. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط استطيع بلغ نصف طلقات بلدي أنا |
| Ee, sadece bir çapanın civarındaki yolu biliyorum diyelim. | Open Subtitles | حسنا، دعنا نقول فقط أنا أعرف طريقي نحو مجرفة. |
| Melek yüzlüydü ama iç yüzüne bakacak olursanız, gözü sadece yarışmayı kazanmayı görüyordu diyelim. | Open Subtitles | لكن بالرغم من هذا دعنا نقول فقط أنها وضعة أمامها الفوز بهذه المسابقة |
| Bu yerde işlevsiz ve psikolojik olarak zarar görmüş kişilerin yetiştiğini hızlı bir şekilde öğrendim diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط انني عرفت بسرعة ان هذا المكان ارض خصبه للعاطلين والمتضررين نفسيا |
| Ee, Sekreterimin özel hayatıma görülmedik bir ilgisi vardı diyelim. | Open Subtitles | حسناً، دعينا نقول فقط أن سكرتيرتي أخذت إهتمام غير عادي في حياتي الشخصية |
| diyelim ki daha önce böyle bir durumda yanımda olan birine benziyorsun. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط أنني كنت أعرف شخص يشبهك وكان هنا من أجلى ذات مرة |
| Uzun hikaye. Uzunca bir süre Arizona'ya gitmeyeceğim diyelim. | Open Subtitles | قصة طويلة دعنا نقول فقط أنا لست تعود الى ولاية اريزونا في أي وقت قريب |
| R. Kelly'nin topuğu mu dedin sen? | Open Subtitles | هل نقول فقط كعب "R. كيلي"؟ |