Ama o sırada henüz bunu bilmiyorduk. O gece hepimizin keyfi yerindeydi. | Open Subtitles | و في هذه الليله لم نكن نعلم في هذه الليله كنا سعداء |
Bir yanlış anlaşılma oldu, bu kadar uzun sürdüğü bilmiyorduk. | Open Subtitles | وكان هناك خلاف لم نكن نعلم أن الطريق طويل هكذا |
Farklı populasyonlarla ayırt edlip edilmediklerini, alt populasyonları olup olmadığını bilmiyorduk. | TED | لم نكن نعلم ,هل تتميز في قطاعات هل هناك قُطعان؟ |
Ve işte. Onun daha iyi olacağını umarak ameliyat ettik. bilmiyorduk. | TED | فهكذا كان. قد أجرينا العملية عليه آملين أن يتحسن. لم نكن نعلم. |
1998'e kadar varlıklarından haberimiz yoktu. | TED | لم نكن نعلم أنها موجودة حتى العام 1988. |
Skywriter programını bilmiyorduk. Tüm bu farklı programlar Amerikan İstihbarat Kurumları tarafından yönetilmektedirler. | TED | لم نكن نعلم عن سكاي رايت كل هذه البرامج المختلفة التي تديرها الاستخبارات المريكية |
Neredeyse bütün yılı bu nehri boyararak geçireceğimizi bilmiyorduk, yakınlarda oturan Geovani, Robinho ve Vitor ile birlikte... | TED | لم نكن نعلم بأننا سنقضي ما يقارب العام في طلاء النهر جنبًا إلى جنب مع جيوفاني وروبينيو وفيتور اللذان يعيشان بالجوار. |
Orada mülteci olarak kalırken bize ne olacağını bilmiyorduk. | TED | احذروا منها. و بينما كنا هناك كلاجئيين، لم نكن نعلم ما سيحدث لنا. |
Kirliliğin kötü görüş mesafesi dışında kötülüğü olduğunu bilmiyorduk. | TED | لم نكن نعلم بأن للتلوث تأثيرات سلبية سوى سوء الرؤية |
Bu gezegendeki biyomların en büyüklerinden biri ve birkaç on yıl öncesine kadar varlığını bile bilmiyorduk. | TED | وهذه أحد أكبر الكتل الحيوية على الكوكب. إلا أننا لم نكن نعلم بوجودها سوى قبل عقود قليلة من الزمان. |
Pleurococcus diye bir şey olduğunu bilmiyorduk ki bu da bu türün tüm türleri haritalama projesinin önemli olmasının bir sebebi. | TED | ونحن لم نكن نعلم أن هناك صراصير موجوده ، التي هي جزء من السبب لماذا مشروع الخريطه الجينيه لكل الأنواع مهم جداً. |
Bunu başarabilmek için daha birkaç yıla ihtiyacımız olduğunu bilmiyorduk. | TED | لم نكن نعلم بأن الأمر سيتطلب عدة سنوات أو أذا كان بالامكان القيام بالامر. |
Annem hepsini biletlere harcadı. Bu kadar fazla tutacağını bilmiyorduk. | Open Subtitles | أمى انفقتها كلها على التذاكر , لم نكن نعلم انها ستكون غالية |
Hep paraydı. Biz bilmiyorduk sadece. | Open Subtitles | كان المال هو الحياة دوما لكننا لم نكن نعلم |
Nasıl yakalanıldığını ve nasıl öldürdüğünü bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعلم كيف نصاب به أو هل ذلك قد يقتلنا |
Ruslardan ne bekleyeceğimizi bilmiyorduk sanırım ama onlara bakıp, incelediğinizde bir fark göremezdiniz. | Open Subtitles | أعتقد أننا لم نكن نعلم ماذا الذي يمكن توقعه من الروس، ولكن عندما نظرنا إليهم وتفحصناهم، فلم نكن نعلم ما الذي يمكن قوله |
...ne tür silahları var bilmiyorduk; | Open Subtitles | لم نكن نعلم نوعية ;الأسلحة التي يحملونها |
Ateş etti. Orda olduğunu bilmiyorduk. | Open Subtitles | اختبئ في الشاحنة لم نكن نعلم بأنه كان هناك |
Ama o gece, bunu henüz bilmiyorduk. O gece, iyiydik. | Open Subtitles | و في هذه الليله لم نكن نعلم في هذه الليله كنا سعداء |
Ne planladıklarını bilmiyorduk. Parti demişlerdi. | Open Subtitles | لم نكن نعلم بما خططوا به لقد أخبرونا بأنها حفلة |
Şu ana kadar onun kim olduğundan haberimiz yoktu anlayın. | Open Subtitles | أرجوك أن تفهم أننا لم نكن نعلم من هي حتى الآن |
O zamanlar bu yolculuğun hayatımızı ne kadar değiştireceği hakkında hiç bir fikrimiz yoktu. | TED | في حينها لم نكن نعلم كم يمكن لهذا الطقس وتلك الرحلات أن تغير من حياتنا |