| Sana sürekli söylüyorum. Kendi yakaladığın şeylerin tadı daha güzel oluyor. | Open Subtitles | أخبرتك، الأشياء تبدو نكهتها أفضل عندما تصيدها بنفسك |
| Kahve tanelerinin ve vaşağın mide özsuyunun bu bileşimi Kopi Luwak'a kendine has tadı ve aromayı verir. | Open Subtitles | إنها تركيب بين الحبوب و عصير القطط التي تعطي كوبيلواك نكهتها المميزة |
| tadı çikolatalı gibi ama portakal kokuyor. | Open Subtitles | ، نكهتها مثل الشكولاتة و لكن تنبعث منها رائحة البرتقال أتشمي ذلك ؟ |
| Bu süreçte domates aşırı olgunlaşıyor ve Tadını kaybediyordu. | Open Subtitles | ما حدث أن الطماطم نضجت أكثر من اللازم فى العملية و كانت تفقد نكهتها |
| Tanrı şahidim olsun ki, eğer bu sakız Tadını biraz daha korumuş olsaydı, bunların hiçbirisi başıma gelmezdi. | Open Subtitles | أقسم بأنّه لو كانت حلوى الفاكهة محافظة على نكهتها لما كنتُ بهذه الفوضى |
| Diğerleri gibi yağsız yumuşak kekler tat merkezinizi yarı yolda bırakmaz... | Open Subtitles | كعكة خالية من الدهن والتي ..لايمكن أن تخذلك في نكهتها ..مثل العديد من |
| Düşündüm ki, vampir tat alma duyuların bunların lezzetine varamasaydı çok fazla incinmiş olmazsın. | Open Subtitles | حسناً, أنا قلت أن تذوق مصاصى الدماء غير ناضج و لن تتذوق نكهتها حقاً... ثم كانت سوف يؤلمك... لو علمت |
| Alkolikler kafayı bulmak için içer, tadı için değil biliyorum ama bunun tadı sidik gibi. | Open Subtitles | أنا أعرف المشروبات الكحولية بحجمها و ليس نكهتها لكن هذه مذاقها كالشعر المحروق |
| Oyunun sonunda ne tadı olduğunu bilmek isterim. Tamam mı? | Open Subtitles | في نهاية المباراة أريد معرفة نكهتها |
| Ben de güldüm. Ama ondan sonra oyunun tadı kaçtı. | Open Subtitles | و لكن بعد ذلك فقدت اللعبه نكهتها |
| Ama ondan sonra oyunun tadı kaçtı. | Open Subtitles | و لكن بعد ذلك فقدت اللعبه نكهتها |
| Gördüğünüz şampanya üzümleri aslında karbonantlanmış üzüm. Biraz deniz mahsülleri ve ekşi krema ve resmin tadı sahiden yemeğin tadıyla tamamen aynı. (Kahkahalar) BR: Ama sadece yenilebilir resimler değil. | TED | ان عنب الشمبانيا التي ترونها هنا هي عبارة عن حبات عنب غازية ومع الطعام البحري ونكهة الكريمة الذاكية والصورة التي تبدو نكهتها تماما كما الصحن نحصل على طبق مميز ( ضحك ) بين روشيه : لم نقف عن الصور القابلة للأكل |
| Tadını ne zaman kaybedeceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعرفين أبدًا متى ستفقد نكهتها |
| Tadını korur. Anladın mı? | Open Subtitles | حافظ على نكهتها أترى |
| Tadını kaybetmeyen cikletler.. | Open Subtitles | و (برودنوز) بدأ بصنع علكة لا تفقد نكهتها |
| Etler sadece yumuşatmak için değil... - ...genelde tat için de bekletilir. | Open Subtitles | اللحوم تُعتق ليس فقط لأجل طراوتها ولكن في الأساس لأجل نكهتها |
| Şeftaliler hiç kahverengi olmaz, ...ölü meyveler onun ellerinde ebedi lezzetine kavuşur. | Open Subtitles | " فاكهة الخوخ لا تسمر مطلقاً " " الفاكهة الميته تصبح ناضجة في يديه " " و تبقى نكهتها إلى الأبد " |