"نكون معاً" - Translation from Arabic to Turkish

• birlikte olmak
• birlikte olmamızı
• Birlikteyken
• birlikte olmamız
• beraber olmamızı
• beraber olmak
• birlikte olamayız
• Biz birbirimiz
• birlikte olamayacağız
• İkimiz
• bir araya
• arada olmak
• biz birlikte
• birlikte olsak
• birlikte olalım

Yani, ne de olsa yıl dönümleri birlikte olmak demektir.
،أعني، أنه بعد كل شيء أعياد الزواج جوهرها أن نكون معاً

Ofiste her zaman birlikte olmamızı istediğimi sana söylemiştim.
أخبرتك، أني أريدنا أن نكون معاً. في المكتب ، دائماً.

Birlikteyken, çok rahat ve anlaşıldığımı hissediyorum.
عندما نكون معاً أشعر بالراحة وأشعر أني متفمة

Bu bir tatil haftasonu birlikte olmamız önemli.
إنها العطلة و المهم هو أن نكون معاً صحيح؟

Seni onu asla sevmedin ve beraber olmamızı hiç istemedin.
أنتي لم تحبيه أبداً أنتي لم ترغبي أن نكون معاً

Bu gün için her şeyi tasarladım, ve kazanmanın tek yolu beraber olmak.
لقد رسمت كل حركه لهذا اليوم و الطريقة الوحيدة لكي نفوز هي أن نكون معاً

Ben senin kadar güçlü olana dek tam olarak birlikte olamayız.
لن نستطيع ان نكون معاً حتى اصبح قوياً مثلك

Tesellim şudur ki hiçbir şey birlikte olmak kadar önemli değil.
تماسك لأن ليس هناك ما هو أكثر جمالا من أن نكون معاً

birlikte olmak kaderimizde vardı. Hâlâ da olabiliriz.
.نحن مقدر أن نكون معاً .مازال يُمكننا فعل ذلك

Biz birlikte olmak için doğmuşuz. Boynumdan aşağısı felçli uyanıyorum.
كان مقدرٌ لنا أن نكون معاً لقد إستيقظتُ مشلولاً من الرقبة فما دون

Ama bütün problemlerimize rağmen birlikte olmamızı istiyor musun?
لكن أتريدنا أن نكون معاً بالرغم من كل مشاكلنا؟

Tanrı birlikte olmamızı istemiyor.
الله عز وجل لا يريدنا أن نكون معاً

Benim hakkında nasıl düşündüğü hakkında bir fikrim yok çünkü Birlikteyken, tamamıyla yanımda oluyor.
انا لا اعرف ابداً ما هو في الحقيقة شعوره نحوي لإننا عندما نكون معاً يكون لطيفاً جداً ومهتماً كثيراً

Evet. Bizim birlikte olmamız Tanrı'nın emri.
أجل, لقد كانت خطة الله لنا لكي نكون معاً

Daha fazla bu şekilde yaşayamam beraber olmamızı istiyorum.
لم أعد أستطيع العيش هكذا وأريد أن نكون معاً

Olabildiğimiz sürece beraber olmak istiyorum ve eğer bu uzun bir zaman değilse, olacağı bu, olmak zorunda.
أود أن نكون معاً بقدر ما يُمكننا طويلاً .إذا لم يكن طويلاً، فلا بأس بهِ

Ben senin kadar güçlü olana dek tam olarak birlikte olamayız.
لن نستطيع ان نكون معاً حتىاصبحقوياًمثلك.

Çünkü biz, birbirimiz için yaratılmışız. Bu şarkı hep içimi eritir.
لانه انت و انا قدّر لنا ان نكون معاً هذه الاغنية دائماً تذيب قلبي

Lanet bozulmadığı sürece asla birlikte olamayacağız.
...لذا طالما اللعنة قائمة لن نكون معاً أبداً

Bence ikimiz bunda birlik olmalıyız,
إننى أظن فقط بأننا يجب ان نكون معاً في مواجهه هذا أتعلم ..

Bir şeyi yok. bir araya geldiğimizde hep böyle olur.
إنّه على مايرام ، هذا يحدث دائماً عندما نكون معاً

Aile geleneklerimiz var, bunlardan en önemlisi ise Noel'de bir arada olmak.
لدي تقاليد عائلية أكثرها اهمية هو ان نكون معاً في عيد الميلاد

Ama biz birlikte olduğumuzda, korkması gerekenler düşmanlarımız.
لكن عندما نكون معاً اعدائنا هم من يجب ان يخافون

Bak, akraba olmadığımızı biliyorum ama ne zaman birlikte olsak...
انا اعرف اننا لسنا اقارب لكن عندما نكون معاً

Birlikte yaşarız, evleniriz, fark etmez. - Ama birlikte olalım demiştik.
أننا سنعيش معاً ، أو نتزوج ، نكون معاً