"نملك وقتًا" - Translation from Arabic to Turkish

• zamanımız yok
• vaktimiz yok
• vaktim yok

- Ama hoşçakal demem gerek. - zamanımız yok.
ـ ينبغي على ان ألقي الوداع قبل ان اذهب ـ لا نملك وقتًا كافي

Gereken konumu hesaplamak için yeterli zamanımız yok.
لا نملك وقتًا كافيًا للقيام بالحسابات الملاحيّة اللازمة.

Evet, baya bi hem de. Ama bu tür hatalar için zamanımız yok.
أجل، أخطاء عديدة لكننا لا نملك وقتًا للأخطاء.

Ama bu yolculuk esnasında sizi eğitmek gibi bir niyetim yok. O kadar vaktimiz yok.
لكنّي لا أنوي تدريبكما أثناء .هذه الرحلة، فلا نملك وقتًا لذلك

İkiniz de kesin şunu. Kendi aramızda kavga edecek kadar vaktimiz yok!
توقّفا، فلا نملك وقتًا للشجار فيما بيننا!

Fazla vaktim yok
يا رفاق ؟ لا نملك وقتًا أكثر هنا

zamanımız yok.
-يارجل, يا رفاق, نحن لا نملك وقتًا كافيًا.

Burada oturup seni bekleyecek kadar çok zamanımız yok!
نحن لا نملك وقتًا نقف فيه مكتوفي الأيدي!

Onun hata yapmasını bekleyecek zamanımız yok.
لا نملك وقتًا لاستخراج أيّ شيء منها.

Tüm bu yeri araştıracak kadar zamanımız yok.
لا نملك وقتًا لتفتيش المكان بأسره.

Bunun için zamanımız yok, dedektif!
لا نملك وقتًا لهذا أيتها المحقّقة

Ne yazık ki bu kadar zamanımız yok.
للأسف لا نملك وقتًا بهذا القدر.

Bunu tartışmaya zamanımız yok.
لا نملك وقتًا لجدال هذا الأمر.

Bunun için zamanımız yok.
لسنا نملك وقتًا لهذا.

zamanımız yok.
لا نملك وقتًا لذلك.

Ensemde. Çok vaktimiz yok.
لقد تمكن مني، لا نملك وقتًا وفيرًا

Victor'ın ilaçlarını almamız gerek. Başka bir şey için vaktimiz yok.
علينا جلب الأدوية التي يحتاجها (فيكتور)، ولا نملك وقتًا لشيء آخر.

Bunu etkisiz hale getirecek vaktimiz yok.
لا نملك وقتًا لتفكيك هذه القنبلة.

Buna vaktimiz yok millet. Elena, sen önden git. Biz hemen arkandayız.
رفيقتاي، لا نملك وقتًا لهذا اقفزي أوّلًا يا (إيلينا)، وسنلحقكِ مباشرةً

Dur artık. Fazla vaktimiz yok.
توقّف، لا نملك وقتًا وفيرًا.

Ne yazık ki, biz hemen oynamak için vaktim yok. Rebekah için birlikte saygılar geçmesi EDECEĞİM.
للأسف لا نملك وقتًا للعب الآن، سأبلّغ تحياتك لـ (ريبيكا).