Bazıları. Ama en çok aslan, kaplan ve ayılar var. | Open Subtitles | البعض، لكن في الغالب أسود و نمور و دببة. |
Onun gibi bir kaç kaplan başımızı gerçekten belaya sokabilir. | Open Subtitles | إذا كانت وحدتك كلها مؤلفة من نمور مثله فأنت في ورطة كبيرة |
Ann Perkins, bu yaklaşım çok iyiydi. Davul ekibi, kişisel hediye çantaları, kaplanlar. | Open Subtitles | آن بيركنس هذا كلام جميل قرع الطبول و أكياس هدايا و نمور أيضا |
Sonlarının geldiğini hisseden yaşlı kaplanlar iyice vahşileşirler. | Open Subtitles | نمور كبيرة في السن تشعر بالنهاية أكثر من عنيف |
Bunlar Tazmanya kaplanları. Sonuncusu Hobart Hayvanat Bahçesi'nde öldü. | TED | هذه هي نمور تسمانيا. مات آخر واحد معروف في حديقة حيوانات هوبارت. |
Top Blue Bulls'lerden topu geçti ve Kasauli Tigers'lerin elinde. | Open Subtitles | عَبرتْ الثيرانُ الزرقاءُ الكرةُ و نمور الكاسولى إختطفتْها نصف الطريق. |
Doğum günümde sıçan, kaplan, ayı alacağım, ve fare yiyen yılan. | Open Subtitles | في يوم ميلادي سأحصل على جرذان ، نمور ، دببة و الثعابين أكلة الفئران |
Rum kadınları mutfakta kuzu gibi olabilir ama yatak odasında kaplan kesiliriz | Open Subtitles | النساء اليونانيات، لعلنا حملان فى المطبخ لكننا نمور فى حجرات النوم |
Bereket, kıyıda onları bekleyen hiç kaplan yok. | Open Subtitles | لحسن الحظ, ليس هنالك نمور بأنتظارها على الشاطئ |
Sanırım siz çocukları da resmi olarak kaplan ilan edebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد من الآمن القول أنكم الآن نمور رسمياً |
Ve eminim onlar ayrıldığında Dünya'da hâlâ kaplan varmıştır. | Open Subtitles | و أراهن أنه لا زال هناك نمور على الأرض حينما غادروا |
kaplanlar tarafından parçalanan adamlar gördünüz... | Open Subtitles | لقد رأيتم رِجالاً مُزقوا أشلاءً من قِبل نمور |
Aslanlar, kaplanlar, Ayılar'dan çok var ama sadece bir tane Yaban Domuzu var. | Open Subtitles | اعلم ان هناك نمور و اسود و دببة و لكن هناك نوع من الحيتان واحد في العالم |
Onu kimse durduramaz aslanlar, kaplanlar veya ayılar. | Open Subtitles | .. لا احد يمكنه ايقافه لا اسود ، لا نمور ، لا دببة او اي شيئ |
Büyük çukurlar kazabiliriz içine aslanlar, kaplanlar yılanlar ve bir sürü hayvan koyarız. | Open Subtitles | ... يمكننا أن نحفر بعض الحفر الكبيرة ، ومن ثَم يمكننا أن نضع فيها أسود ... نمور ، ثعابين |
Rusya'nın kaplanları 1947'ye kadar spor için avlandı. | Open Subtitles | ظلّت نمور روسيا تُصطاد على سبيل الرياضة حتى عام 1947، |
Ancak, ormanda pusuda bekleyen ender ve saldırgan Amur kaplanları yüzünden ortaya çıkmak tehlikelidir. | Open Subtitles | لكن مع وجود نمور آمور النادرة والقاتلة متخفية داخل الغابة، مبارحة الملجأ أمر خطير، |
Princeton Tigers dördüncü kulvarda ve turuncu renklerde. | Open Subtitles | نمور برينستونرفي الحارة ألرابعة بالفانلات البرتقالي |
Burada ise babunlar çoğalmasın diye yeterli leopar olmasını dilersin. | Open Subtitles | هنا، نتمنّى أن يكون هناك نمور كافية للقضاء على البابون |
First down, Barrington Panterleri. | Open Subtitles | أول نقطة الى نمور بارينغتون |
Leoparlar, zürafalar, sincaplar. Yani, bu saçma sistemi kim bulmuş? | Open Subtitles | نمور وزرافات وسنجاب من الذي أعدّ هذا النظام المجنون أصلاً؟ |
Tabiatta yaşayan sadece 40 Asya leoparı kaldı. | Open Subtitles | هناك أربعون من نمور الاميور فقط متبقة في هذه البريةِ |
Aynadan bakamıyorum, sanki kaplanların saldırısı gibi. | Open Subtitles | لا أجرؤ النظر في المرآة، كأنني مُهاجم من مجموعة نمور |
Amur leoparları yalnızlığı seven canlılardır. | Open Subtitles | نمور آمور المرقطة مخلوقات انعزلاية |