"نوع من انواع" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir çeşit
        
    • bir tür
        
    Bunlar bir çeşit masaüstü yazıcısı olan bir RepRap makinesinin parçaları. TED هذه اجزاء من آلة الريب راب و هي نوع من انواع طابعات سطح المكتب
    - bir çeşit kimya işi. Burada yaşayanlar var mıdır, efendim? Open Subtitles بها نوع من انواع المواد الكيمائية هل تعتقد ان هنالك احد غيرنا هنا ، سيدي؟
    -Bunu görebiliyor musunuz bilmiyorum ama -Thunderbird 2 bir çeşit makine indiriyor. Open Subtitles يَبْدو انِ صقور الجو 2 يقومون بانزال نوع من انواع الميكنات
    Bir alış verişe dönüşmüştü benim için bir tür ticaret gibi, TED لقد كان الامر بالنسبة لي مثل صفقة نوع من انواع التجارة
    bir tür manyetik fırtına bu gezegenin uydularının çekim kuvvetiyle savaşıyor. Open Subtitles نوع من انواع العواصف المغناطيسية تحارب الجاذبية على قمر هذا الكوكب
    Hobbs kardeş Piccadilly Circus'ta huzuru bozan bir şey, bir çeşit kudurmuş köpek olduğunu söyledi. Open Subtitles قالتْ الأختُ هوبس بأن هناك إضطراب في سيرك بيكاديللي، نوع من انواع الكلاب المجنونة
    Yani bu bir çeşit yörüngesel uydu mu? Open Subtitles لذا هذا نوع من انواع القمر الصناعي في المدار؟
    - bir çeşit şifreleme olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن أن يكون ذلك نوع من انواع التشفير؟
    Epifiz bezine tutunmuş bir çeşit siyah solucansı organizmaya benziyor. Open Subtitles نوع من انواع الزائد الحية السوداء المتعلقة بالغدة الصنويرية.
    Krav Maga bir çeşit yoga değildir. Open Subtitles اتضح ان الكراف ماقا ليست نوع من انواع اليوقا
    Israil ordusu tarafından geliştirilmiş gerilla tarzı bir çeşit sokak döğüşü. Open Subtitles انه نوع من انواع حروب الشوارع الذي طوره الجيش الاسرائيلي
    Pekâlâ bu bir çeşit sex, fakat değil... değil... bilirsin... Open Subtitles لا. حسنا, انه نوع من انواع الجنس, لكنه ليس كذلك, تعلم؟
    Peki, burada ne işin var, bir çeşit manastır deneyimi mi? Open Subtitles اذا ماذا تفعلين هنا نوع من انواع الخبرة الرهبانية؟
    Siz de bir çeşit sürgüne yollanmıştınız, Majesteleri. Open Subtitles بينما انتي ذهبتي الى نوع من انواع المنفى,جلالتك
    - bir çeşit kimya işi. Open Subtitles بها نوع من انواع المواد الكيمائية
    Deneysel bir tür ve sana yalan söylemeyeceğim, ucuz değil. Open Subtitles نوع من انواع التجربة , لن اكذب عليك انها غالية
    SPECT görüntüleme, beyindeki kan dolaşımını takip etmek için radyo aktif izleyici kullanan bir tür beyin tarama teknolojisidir. TED تصوير SPECT هو نوع من انواع مسح و تصوير الدماغ يستخدم اشعاع نشط ليقتفي اثر سريان الدم في الدماغ
    Blessington'ı susturduktan sonra aralarında bir tür istişare toplantısı düzenledikleri çok açık. Open Subtitles بعد ضمان سكوت بليسينجتون ,فالواضح لى انه تم عمل نوع من انواع الاجتماع الاستشارى
    Eğer onda bir tür hayalet varsa buna hiç şaşırmazdım. Open Subtitles انا لن اتفاجئ اذا كان هنالك ايضاً نوع من انواع الروح
    Bunlardan bir tür seksi haz duyuyorsun, değil mi? Open Subtitles هل , لديك نوع من انواع الامراض الجنسية ,اليس كذلك؟
    Bilmiyorum. bir tür 3-D tarayıcı ya da başka bir şey. Open Subtitles لا أعرف ربما نوع من انواع .الماسح الضوئى او شىءٌ ما آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more