Anlaşmaları senin adına imzalaması için dublörünü ofisime göndermişsin. | Open Subtitles | لقد أرسلت دوبليرك لمكتبى ليوقّع العقود نيابةً عنك |
Bir yıl kadar önce biri senin adına insan kaynaklarına şikayetçi olmuş. | Open Subtitles | قبل عام قام شخص برفع شكوى نيابةً عنك. |
senin adına, çok uygun bir fiyata pazarlık yaptım. | Open Subtitles | لقد تفاوضت بالسعر نيابةً عنك |
senin yerine biri bu insanları öldürüyor olabilir mi? | Open Subtitles | اسمع، أهنالك احتمالٌ أنّ أحداً ما يقتلُ نيابةً عنك ؟ |
Ne dersin, senin yerine Siyah Kuğu'yu ben oynayayım mı? | Open Subtitles | ما رأيك أن أرقص "البجعة السوداء" نيابةً عنك ؟ |
sizin adınıza siyasi kararlar vermek için tasarlanan bir sisteme veri sağlıyorsunuz. | TED | أنت ببساطةٍ تقدّم هذه البيانات لنظام صممّ لاتخاذ قراراتٍ سياسيّة نيابةً عنك. |
Demek istediğim, eğer eşiniz sizin adınıza saldırırsa, bundan siz zarar görmezsiniz. | Open Subtitles | أقصد أنك لن تتضرر إن هاجمته زوجتك نيابةً عنك |
Temyize başvurmak için senin işbirliğine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى تعاونك لكي أستأنف قضيتك نيابةً عنك. |
- Bu geceki maç için senin adına bahis oynadım. | Open Subtitles | -راهنت نيابةً عنك على مباراة الليلة . |
senin yerine Siyah Kuğu olayım, ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن أرقص "البجعة السوداء" نيابةً عنك ؟ |
Ben senin yerine, ailelerine şikayet edeceğim. | Open Subtitles | سأشي نيابةً عنك إلى أوليائهم. |
Hep senin yerine arkadaşın mı konuşur? | Open Subtitles | هل يتحدث صديقك نيابةً عنك ؟ |
Küçük bir avatar gibi düşünün, bir yazılım aracısı, dijital bir Jiminy Cricket, (Gülüşmeler) temelde sizin adınıza cevaplayabilen bir şey. | TED | خذ على سبيل المثال: شخصيّةٌ صغيرة، أو برنامج حاسوب، كنسخة إلكترونيّة من شخصيّة "جيمني كريكت" (ضحك) ببساطة يقوم بالإجابة نيابةً عنك. |
Duyacakları tek şey, Alan'ın başkanlığına burnunu sokmasını önlemek için senin yüzünden orada bulunduğum ve doğal sebeplerden öldüğü. | Open Subtitles | كل ما سيسمعوه هو أننى كنت هناك نيابةً عنك لأمنع (ألان) من التدخل فى رئاستك وأنه مات من أسباب طبيعية |