"هاتفي الخلوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Cep telefonumu
        
    • Cep telefonum
        
    • Telefon
        
    • cep telefonumun
        
    • cep telefonuma
        
    • cep telefonu
        
    • cep numaram
        
    Cep telefonumu gece açık tutacağım ve ihtiyacın olursa sadece ara. Open Subtitles سأترك هاتفي الخلوي شغّال طول الليل و إذا أحتجتيني فقط إتصلي
    Bir sorun mu var? Cep telefonumu diğer odada bırakmuştım Open Subtitles لا لا انا فقط تركت هاتفي الخلوي في الغرفة الاخرى
    O sırada Cep telefonum sürekli çaldı. Open Subtitles جنازة عالية أسقفية جداً. أثناء الفصلِ الذي منه، دَقَّ هاتفي الخلوي مراراً وتكراراً.
    Bu benim Cep telefonum, bu da kocamınki. Open Subtitles هذا رقم هاتفي الخلوي و هذا رقم هاتف زوجي
    Kulübede Telefon yok ama acil bir durum olursa, beni cebimden arayabilirsin. Open Subtitles ليس هناك هاتف في الكوخ، لكن إذا كان هناك حالة طارئة، يمكنك الإتصال على هاتفي الخلوي.
    Beni aramak istedi ama cep telefonumun pili bitmişti... Open Subtitles وهي أرادتْ الإتِّصال لكن بطاريةَ هاتفي الخلوي
    İlk zamanlar müşteri servisindeydim ve bu çağrılar direkt cep telefonuma geliyordu. TED في الأيام الأولى، كنت موظف خدمة العملاء، وجاءت تلك الدعوات إلى هاتفي الخلوي.
    Ayrılmadan önce ona cep telefonu numaramı verdim ve daha fazla konuşmak isterse arayabileceğini söyledim. Open Subtitles أعطيتُه رقم هاتفي الخلوي قبل أن يغادر و قلت له أن يتّصل بي إن إحتاج أن يتحدث أكثر في هذا الموضوع
    Görüşme yapacak adam Cep telefonumu aradı. Görüşmek için beni bekliyormuş. Open Subtitles لقد إتصل مقابلي على هاتفي الخلوي كان ينتظر ليتحدث معي
    Sokaktaki Cep telefonumu alıp ambulanstan mı aramalıydım? Open Subtitles أنا كان يَجِبُ أنْ أَمْسكَ هاتفي الخلوي مِنْ الشارعِ ودَعا في سيارةِ الإسعاف؟
    Cep telefonumu kontrol ettim... ve saat 13:12. Open Subtitles تفقدت هاتفي الخلوي مذكور به أن الساعة هي 1: 12
    Cep telefonumu koyacak bir yer lazımdı ve dans ederken ellerim serbest kalsın istedim. Open Subtitles إحتجتُ مكان لوضع هاتفي الخلوي وأنا أَحْبُّ الإسْتِعْمال يدّاي الأثنتان عندما أَرْقصُ
    Cep telefonumu kaybettim, En son gördüğümde, Sanırım en son... Open Subtitles لقد ضيعت هاتفي الخلوي و آخر مرة رأيته كان بالخلف هناك
    Daima buradayım ve burada değilsem, Cep telefonumu arayabilirsin. Open Subtitles أنامتواجددائماً... وإذا لم أكن هنا , يمكنكِ الإتصال بي على هاتفي الخلوي
    Eğer bir şeye ihtiyacın olursa Cep telefonum tüm gün yanımda olacak. Open Subtitles سأكون على هاتفي الخلوي طوال اليوم إذا احتجتني
    Tamam, kartımı cebine koyuyorum. Cep telefonum da yazıyor. Open Subtitles حسناً، أنا أضع بطاقتي في جيبك بها رقم هاتفي الخلوي الجديد
    Cep telefonum hep kapalıydı. Hiçbir fikrim yoktu. Open Subtitles هاتفي الخلوي كان مغلقاً طوال الوقت ليس لدي أدنى فكرة
    - Cep telefonum çekmiyor. - Bu kötü mü? Open Subtitles هاتفي الخلوي لا يعمل أتعتقد أنه هذا سيئ؟
    Adamlarım, cep telefonuma gelen ilk aramanın izlerini takip ettiler aşağı doğu yakasındaki bir Telefon kulübesinden. Open Subtitles تتبع شعبي أن المكالمة الأولى إلى هاتفي الخلوي من هاتف عمومي على الجانب الشرقي الأدنى.
    Hakkinda kesinlikle yalan söyledigim gizli Telefon aramalarim gibi. Open Subtitles مثل .. هاتفي الخلوي السريّ الذي كذبتُ بشأنه
    Bundan sonra sizi görmeyeceğim. İşte cep telefonumun numarası. Open Subtitles انت لن تراني بعد كل هذا هذا رقم هاتفي الخلوي
    Bilgin olsun, cep telefonuma uzanmıştım. Open Subtitles لمعلوماتكم، أنا كُنْتُ أَمتدُّ إلى هاتفي الخلوي.
    Onun arkasındaki cep telefonu al ve bana ver. Open Subtitles صِلْ خلفهم ويُسلّمُني هاتفي الخلوي.
    Buyur iş kartım, kişisel cep numaram arkasında. Open Subtitles هذه بطاقة عملي ولكن رقم هاتفي الخلوي الخاص مكتوب على ظهرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more