| "En sevdiğin öğrencilerle birer içki iç. Hudson'dan son kez güneşin batışını seyret." | Open Subtitles | أحتسي المشرب مع تلاميذي المُفضلين أرى غروب الشمس للمرة الأخيرة عند نهر هادسون |
| Jane Hudson arabasını doğrudan kızkardeşinin üzerine sürdü ve onu yaşamı boyunca sakat bıraktı. | Open Subtitles | جين هادسون قادت سيارتها باتجاه أختها وسببت شللها مدى الحياة |
| Hudson Caddesi'ndeki herhangi bir antikacı sana bu bilgiyi verebilir. | Open Subtitles | تاجر أثري على شارعِ هادسون يمكن أَن أخبرك ذلك |
| Bütün manzarayı gören Hudson Kayalığı'nın yerini biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ أن خدعةَ هادسون إشْرفت على النهاية؟ |
| Hudson, boylu boyunca dürbününüzün menzilinde mi? | Open Subtitles | ربما كان بمقدور نظارة الجنرال أن تمتد ببصرها إلى هادسون |
| Savaşı Hudson Körfezindeki bir Fransız esir gemisinde geçirmektense son adama kadar savaşmayı tercih edeceklerdir. Cevabınızı aldınız, sayın Markiz. | Open Subtitles | يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون |
| Belki generalin dürbününün menzili Hudson'a ulaşıyor ve Webb'in ordusunun büyüklüğünü gösteriyordur. | Open Subtitles | ربما كان بمقدور نظارة الجنرال أن تمتد ببصرها إلى هادسون وتحاصر حجم وقوة جيش ويب؟ |
| Savaşı Hudson körfezinde bir Fransız tutsak gemisinde geçirmektense sonuna kadar çarpışırlar. | Open Subtitles | يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون |
| Henry Hudson'dan Sprain Brook ekspres yoluna oradan Taconic'e geçeriz diye düşündüm. | Open Subtitles | انا اعتقد ان ناخذ طريق هنري هادسون الى سبرين بروك بارك اواي ثم الى التاكونيك |
| Van Smoot, Hudson Nehrinin yakınlarında harika bir köşktü. | Open Subtitles | فان سموت كان بيتاً جميلاً جداً بجانب نهر هادسون |
| Van Smoot, Hudson Nehrinin yakınlarında harika bir köşktü. | Open Subtitles | فان سموت كان بيتاً جميلاً جداً بجانب نهر هادسون |
| Bizi aynı evde bir kere daha baş başa bırakırsan Haziran ayında bizim cesetlerimizi Hudson'dan sürüklersin. | Open Subtitles | لو تركتِنا وحدنا في نفس الشقة مجدداً بحلول حزيران ستسحبين جثثنا خارج مبنى هادسون |
| - Bir kez nişanlandı. Woodward şehir merkezinde Hudson's'ta çalışıyordu. | Open Subtitles | كان مخطوباً ذات مره كانت تعمل في صالون هادسون في البلدة |
| BNC'den Gayle Hudson'ı aradın değil mi? | Open Subtitles | اتصلت بجايل هادسون في بي إن سي، أليس كذلك؟ |
| Hemşire seni Hudson nehrinde bulduklarını söyledi. | Open Subtitles | الممرضة قالت أن الأمر إنتهي بك علي طريق هادسون |
| "Hudson Valley Tarihi Toplum" müdürü Ichabod Crane'e merhaba diyelim. | Open Subtitles | أرجوكم رحبوا بحرارة إيكابود كرين الأمين الجديد للمجمع التاريخي في وادي هادسون |
| Merhaba ismim Ichabod Crane Hudson Valley Tarihi Toplum ve Tophanesi'nin müdürüyüm. | Open Subtitles | كيف الأن ، أسمي إيكابود كرين الأمين الذي سأكونه في وقت قريب لمجمع ومستودع أسلحة وادي هادسون التاريخي |
| Village'dan, East River'dan, Hudson River'dan, | Open Subtitles | لبقيت بعيداً عن منطقة القرية منطقة النهر الشرقي منطقة نهر هادسون |
| İlk önce Hudson Üniversitesinin bölgede bulunan öğrencilerinin bir listesini çıkartarak. | Open Subtitles | بجميع طلاب جامعة هادسون والخريجين الذين يسكنون في المنطقة |
| Görünüşe göre birkaç yıl önce sizin Hudson Üniversitesindeki bir sınıfınızda ders almış. | Open Subtitles | تبين أنك دققت في بعض تلاميذك في كلية " هادسون " قبل سنوات |