"هاربة" - Translation from Arabic to Turkish

• kaçak
• kaçıyor
• kaçan
• kaçağı
• firari
• kaçarak
• kaçıyorsun
• kaçtı
• kaçıyorum
• kaçarken
• kaçıyordu
• kaçağım
• kaçmış
• kaçtım
• kaçağın

Yirmi yıIlık bir kaçak için iyi durumda. Nerede şu anda?
إنها في حالة جيدة بعمر 20 سنة هاربة, أين هي بالضبط؟

Bu arada ikinizi de uyarayım, evin bir yerlerinde kaçak bir kertenkele olabilir.
حسناً افتحوا عيونكم جيداً ربما هناك سلحفاة هاربة في مكان ما في المنزل

Gemide kaçak bir bayan yolcu olduğu hakkında ihbar var.
للاسف هناك تقريرا ان سيدة هاربة فى خلسه على متن السفينة و هم يتخذون كل الاحتياطات

500 yıldır kaçıyor.
بلى قصدت الهرب، لطالما كانت هاربة طوال 500 عاماً

Cehennemden kaçan bir ruh, ve biraz sonra bir canavara dönüşecek.
في الواقع هو روح هاربة من الجحيم وفيلحظات... سيتحول إلى وحش

Bir kaçak yakalama operasyonunda bulundunuz mu?
أيّ منكما إثنان أبدا مرة عملية هاربة مجرمة؟

-Şu anda, kaçak bir uçağım var, ölü bir pilotum var. -Ve üsse gelemeyebilecek bir tane daha var.
حالياً لدي طائرة هاربة وطيار ميت وآخر ربما لا ينجح في العودة على القاعدة

O kız bir kaçak.
الفتاة هاربة, و كنت أساعدها على الهروب من أرضنا

Aeon Flux artık bir kaçak sayılıyor.#
المساعدة قادمة ايون فلكس االآن اعتبرت هاربة

Sahip olduğu herşeyi... eski püskü bir sırt çantasında taşıyan bir kaçak mıydı?
هل كانت هاربة ووضعت كل شئ تملكه في حقيبة ظهر قديمة مهلهلة

O kız sadece değersiz bir kaçak yolcuydu ve şirketin ismini kirletebilirdi.
رحّالة هاربة غبية وسيكون هذا سيئاً لسمعة الشركة

O, o kadar uzun süredir kaçıyor ki artık kendi gölgesinden korkar hâlde.
إنّها هاربة منذ أمد طويل وتخشى ظلّها الخاص

Sen bunu okurken ben ya ölmüş ya da kaçıyor olacağım.
عندما تقرأ هذا أنا سأكون ميتة أو هاربة

Bütün ekiplerin dikkatine. Liseden yaya olarak kaçan bir şahıs var.
عندنا هاربة على الأقدام في المدرسة الثانوية مشتبه به للقتل , أنثى

Onu da kanun kaçağı yapmak için o kadar zahmete girdik ya.
لهذا السبب فعلنا كل ذلك لنجعلها هاربة من العدالة

Bu listenin en basinda da bilindik firari cadimiz var.
وعلى قمّة تلك اللّائحة، ساحرة معيّنة هاربة.

Buna rağmen, hala hapishanede olabilirdin. Ben de hala kaçarak yaşıyor olabilirdim.
كان يمكن أن تبقى أنت في السجن وأبقى أنا هاربة

Bekle, yani sen polisten kaçıyorsun, neredeyse beni öldürüyordun, neden beni buraya getirdin, işini mi bitireceksin?
انتظري، إذا أنتي هاربة من الشرطة، لقد كدتِ تقتلينني، وأنت، أنت، ماذا، أحضرتني إلى هنا لتنهي عملكِ؟

Yardım isteyeceğine kaçtı. Mantıksız geliyor.
كانت هاربة بدلاً من البحث عن المساعدة ذلك ليس مفهوماً

Uzun zaman önce ondan kaçtım. Hâlâ da kaçıyorum.
فررت منها منذ دهر بعيد، وإنّي هاربة منذئذٍ.

Geçen hafta evden kaçarken dilini kesti.
في الأسبوع الماضي ، قطعت لسانها وهي هاربة من المنزل.

kaçıyordu, içeri zorla girdi, seni bıçakladı ve sen de onu vurdun.
لقد كانت هاربة واقتحمت المنزل، طعنتك وأنت قتلتيها بالرصاص.

Sicili olan bir kaçağım, hayatım mahvoldu, sevgilim öldürüldü ve sıradaki ben olabilirim.
أنا هاربة من القانون مع سجل جنائي، حياتي عبارة عن حُطام، حبيبي قُتل لتوّه، ولعلّي ألحق به.

Ben devlet laboratuarlarından kaçmış genetik olarak geliştirilmiş bir ölüm makinesiyim.
أنا .. آلة قتل مهندسة وراثياً هاربة من معمل الحكومة

Patronumun Leviathan tarafından yenilmesini izledim, kolum kırıldı hayatım için kaçtım, sonunda geri kazanmıştım ve şimdi kuru kafa maskeli biri beni öldürecek.
رأيت مديري يؤكل من قبل ليفايثان ، كسرت يدي عشت هاربة والآن كل شيء يعود من جديد والآن صاح بقناع جمجمة

Küçük bir kaçağın iş bulana ve şehre alışana kadar evinde kalmasına izin vermiş.
لقد أدخل طفلة هاربة إلى منزله تبيت معه في شقته حتى تجد عملاً وتستقر