"هبت" - Translation from Arabic to Turkish

    • fırtınası
        
    • rüzgar
        
    • Fırtına
        
    • rüzgarlar
        
    Ne kadar fırtınası rüzgar esiyor, pencereleri kapatayım Open Subtitles هبت الرياح وستبدأ العاصفة ، سأقفل النوافذ
    O kışı Vermont'da geçirmiştik ve kar fırtınası çıkmıştı. Open Subtitles لقد تزجلنا معاً في فيرمونت فصل الشتاء الماضي. والعاصفة الثلجية هبت فوق رؤوسنا مباشرة.
    Daha sonra, Nil Nehri Vadisi'ni, karanlık felaketi olarak bilinen üç günlük bir kum fırtınası vurdu. Open Subtitles وبعد ذلك هبت عاصفة رملية عليهم وسموها بعاصفة الظلام لثلاث ايام واثناء العاصفة غابت الشمس وبردت الارض وضربها البرق الذي اعتقد نارا من السماء
    rüzgar her soğuk ve ıslak estiğinde,ellerindeki ve bacaklarındaki titreme ve acıyı hisset. Open Subtitles كلما هبت رياح باردة و بللت الأشياء إنها يدك التي تمسك بمفاصل قدمك
    Ani bir rüzgar bizi sürükleyip dört bir yana dağıttı. Open Subtitles هبت علينا رياح مفاجأة ألقتنا بإتجاه الأشجار تفرقنا في كل إتجاه
    Şu bulutlara; Fırtına kıçımızın dibinde. Open Subtitles ينظر إلي الغيوم كي يعرف ما إذا هبت عاصفة
    Şu bulutlara; Fırtına kıçımızın dibinde. Open Subtitles ينظر إلي الغيوم كي يعرف ما إذا هبت عاصفة
    Şeytanın burnundan çıkarcasına şiddetli rüzgarlar gemisini plastik bir ördek gibi alabora etmiş. Open Subtitles هبت عاصفةٌ قوية مباشرة مِنْ خياشيمِ الشيطان أصبحت سفينته كالبطة المطاطية
    Zalim rüzgarlar tekrar esecek olsa da biz, ikimiz böyle zor zamanların üstesinden birlikte geleceğiz. Open Subtitles حتى اذا هبت الريح القاسية ثانية ..كلانا سيتغلب على المصاعب سوياَ
    Bu durumda ise bir Güneş fırtınası gemiyi vurdu, anahtar sistemlere zarar verdi. Open Subtitles في هذه الحالة عاصفة ، شمسية هبت
    Beni dinle! Tam eve giriyordum ki, birden rüzgar esmeye başladı. Open Subtitles بينما وأنا ماضية إلى المنزل هبت تلك الريح الجنونيه
    Ama rüzgar kuzeyden değil, güneyden esse bu konuşmayı yapamayız. Open Subtitles و لكن إن كانت الريح قد هبت من الجنوب بدلا من الشمال ما كنا سنستطيع وقتها أن نجري هذه المحادثة
    Fırtına çıkacağı gün senin bana dediğin gibi... Open Subtitles حسنا,مثلما قلت لى فى اليوم الذى هبت فيه العاصفة.
    Büyük bir Fırtına patlak verip... ... deniz canavarları ortaya çıktığında... ... son bir atak için gücümü saklıyordum. Open Subtitles كنت ابقي قواي للمرحله الأخيره عندما هبت علينا تلك العاصفه الرهيبه ومعها جاءت وحوش البحر
    Sert rüzgarlar esse yağmurlar yağsa da... Open Subtitles "حتـى لو هطل المطر أو هبت الرياح "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more