"هددته" - Translation from Arabic to Turkish

• tehdit ettim
• tehdit ettin
• onu tehdit
• tehdit etti
• tehdit ettiğin
• tehdit etmişsin
• tehdit ettiğini

kasılmaya başladı,heyecanlandı evini aramak için arama izni çıkarmakla tehdit ettim.
انكر كل شيء، اصبح عصبيا هددته باستخراج امر تفتيش لبيته

Hakkında bildiğim utanç verici bir sırrı herkese anlatmakla tehdit ettim onu.
لقد هددته أن أخبر الجميع سرّه المخجل الذي أعرفه عنه

Geçen hafta... onu terk etmekle tehdit ettim, o da beni bulacağını ve öldüreceğini söyledi.
الأسبوع الفائت هددته بالرحيل، وأخبرني بأنّه سيجدني ويقتلني

Duruşmada şahitlik yapması için, onu kardeşini öldürmekle tehdit ettin.
لقد هددته بقتل أخيه إذا شهد ضدك في المحكمة

Onu tehdit ettin, hapse gireceğini söyledin.
لقد هددته وقلت له أنه سيذهب إلى السجن

Bir adam, bir kadının borcunu ödüyorsa kadın hamiledir ve onu tehdit edebilir demektir.
، عندما يقوم رجل بدفع دين إمرأة ذلك لأن المرأة قد تكون هددته ، بكشف أمر الحمل السري

Yanımdaki kız tehdit etti. Bir şey aldı, vuruldu ve kaçtı.
لقد هددته وأخذت شيئ اصيبت بطلق نارى وهربت

Suç işlemesi için tehdit ettiğin kişi... 19 yaşında.
الفتى في الـ 19 من عمره و أنت هددته ليرتكب جريمة

Yazdığı kötü referans mektubunu öğrendiğinde bunu ona ödetmekle tehdit etmişsin.
هددته بانك ستجعله يدفع الثمن حين سمعت بامر الرسالة

Bay Corvis dosyalarında onu tehdit ettiğini yazmış.
السيّد (كورفس) يقول هنا في ملفاته أنّك هددته

Senin yaptığın gibi nezaketle ilgili bir konuşma yapmakla tehdit ettim ama işe yaramadı.
لقد هددته بأعطاه الخطاب ولكن لم يفلح ذلك

Tiksindim, polise gitmeyi tehdit ettim.
شعرت بالإشمئزاز ، هددته بالذهاب إلى الشرطة

Onu şömineye atmakla tehdit ettim,... ve bir anda canlanıverdi.
... هددته أن أرميه في الموقد عندما فوجئت إنه على قيد الحياة...

Bir de onu bok böceğine dönüştürmekle tehdit ettim.
انا ايضا هددته ان احوله الى روث خنفساء

Ellerini eBay'de satmakla tehdit ettim.
هددته بالمزاد على رأسه في موقع إي باي

Kaçık çevirmen küçük penisinin fotoğrafını attı, bende onu eğer yatırımcıları ikna etmezse internete koymakla tehdit ettim.
ذلك المترجم اللعين ارسل صورة لي لقضيبه الصغير لذلك هددته ان اضعها على الانترنت الا ان قام بإقناع المستثمرين ان يقبلوا الصفقة

Onu tehdit ettin, ve o çok şey yaşadı.
لقد هددته, ولقد مرَّ بالكثير

Yine onu öldürmekle mi tehdit ettin?
هل هددته بالقتل مرة ثانية؟

Bir seferinde, onu tehdit eden bir mektup bile yazmıştı.
مرة هددته بكتابة رسالة تكشف أمره

Muhtemelen karısına söylemekle onu tehdit etti
من المحتمل انها هددته بأن تخبر زوجته