"هدر" - Translation from Arabic to Turkish

    • boşa
        
    • israfı
        
    • harcamayı
        
    • harcamak
        
    • kaybı
        
    • israf
        
    • yazık
        
    • israftır
        
    • kaybetmeyi
        
    Diğer türlü, lütfen vaktimi boşa harcama. Hey! Nereye gidiyorsun? Open Subtitles وإلا فأرجو منك عدم هدر وقتي إلى أين أنت ذاهبة؟
    Dai Manju gibi imkanları kullanmazsak boşa gidecek demektir. TED إنه هدر للموارد عندما لا تنتفعوا من قدرة شخص مثل داي مانجو.
    Öyleyse, eğer yalnızsak, bu gerçekten korkunç bir yer israfı. TED حسنا ، إذا كنا كذلك ، فذلك هدر للفضاء الشاسع.
    Yaslı bir dulun vaktini harcamayı dert etmiyor demek. Open Subtitles من اللطيف معرفة أنه لا يمانع هدر وقت أرملة مفجوعة.
    Bu kadar bulut varken bir anlamı yok. Enerjimi bunlara harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن هدر طاقتي في مطاردة أوزٍّ برّي
    Kullanımında herhangi bir değer kaybı olmadan onları doğrudan yeni binalarda kullanabilir miyiz? TED هل يمكننا بعد ذلك استخدامها بشكل أساسي في مبنى جديد، دون هدر أي قيمة في العملية بشكل فعلي؟
    Sonuç yalnızca William Muir'in deneyindekinin aynısı oldu: Saldırganlık, uyumsuzluk ve israf. TED و النتيجة كانت مثل النتيجة في تجربة ويلليم ميور: عدوان و اختلال في الوظيفة و هدر.
    Yiyeceğe yazık olur. Open Subtitles لا أحد يرمي الحيوانات في البئر، فذلك هدر للطعام
    Ama ne derler bilirsin, bir avuçtan fazlası israftır! Open Subtitles اي شيء اكثر من كف اليد هو هدر
    Eğer kazanacaksak vakit kaybetmeyi kesmeliyiz. Open Subtitles إنْ أردنا الانتصار فعلينا التوقّف عن هدر الوقت
    Kendisine yeni birini bulmalı aksi halde zamanını boşa geçirmiş olur. Open Subtitles في الواقع، من المؤكد أنه رأى شيئاً آخر وإلا لما هدر وقته عليك
    Hayatım hakkında düşünmenin, ...ya da geri kalanına nasıl tekrar sahip olacağımı düşünmenin boşa harcamak olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه بالتفكير بحياتي او محاولة استرجاع ما تبقى هو هدر
    Ama vaktimi boşa harcayıp işimi yapmama engel olmaya devam edersen yüzüne bir tane yumruk yiyeceksin. Open Subtitles وسوف أتواصل مع وجهك إذا لم تتوقف عن هدر وقتي وتساعدني علي القيام بوظيفتي
    Bitkisel beslenmeye dayalı bir gıda israfı azaltılması, sağlıklı bir dünya nüfusunun yeterli gıda ve bakım almasıyla sonuçlanır. TED الحمية الغنية بالنباتات وتقليل هدر الغذاء يؤدي إلى أشخاص أصحاء مع وفرة واستدامة الغذاء.
    Babanın ününe yakışır bir şekilde yaşamak ya da onu utandırmak sadece yeteneklerinin israfı. Open Subtitles الإلتزام بسمعة أبّيكما أو محاولة الحفاظ عليها يعتبر هدر محزن للموهبة موهبتكم
    Demek istediğim, söylediğin şey anca et bombası olur... ve bir kuzunun israfı. Open Subtitles أعني، ما تتحدث عنه هو قنبلة لحم وهذا هدر للحم جيد
    Zamanınızı boşa harcamayı kesin ve yeni bilgiler toplamaya gidin! Open Subtitles توقفوا عن هدر الوقت وجدوا لي معلومات جديدة!
    Bunu kendin çöz ve vaktimi boşa harcamayı bırak lütfen. Open Subtitles هذا الرقم ووقف هدر وقتي سخيف ، من فضلك.
    Nefesimi boşa harcamak istesem, dün gece karımın kalbi durduğundan ona hayat öpücüğü verirdim. Open Subtitles لو كنت أريد هدر أنفاسي لكنت أجريت تنفساً اصطناعياً لزوجتي ليلة البارحة عندماعانت من ذبحة صدريّة، إنها بخير
    Zaman kaybı. Ben asla numaraları kaydetmezdim. Open Subtitles إنه هدر للوقت أنا لا ألاحظ الأرقام أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more