"هدفه" - Translation from Arabic to Turkish

• hedef
• amacına
• hedefine
• hedefinin
• amacının
• Onun
• amacını
• Hedefini
• amaç
• hedefe
• hedefin
• peşinde
• niyeti
• hedefiydi
• hedefinden

Ve bunu Başkan Lula'nın herkesin günde üç öğün yemesini kendisine hedef olarak belirlemesinden sonra geniş çapta yapıyorlar.
وهم يفعلون هذا على مستوى ضخم بعد أن أعلن الرئيس لولا هدفه لضمان أن يحصل كل فرد على ثلاث وجبات باليوم.

Refaha ulaşma amacına zarar verirdi. - Üstünlük demek istiyorsunuz.
ان هذا سوف يؤدي الي فشل هدفه في رفع شأن المتحولين

Bildiğim bir şey varsa o da hedefine ulaşacak olduğudur.
حسنا, إذا كان يمكنني قول أي شئ سيحقق هدفه حتما

- Yani bu her kimse ya da neyse hâlâ hedefinin peşinde.
مما يعني أنّ هذا الرّجل، أو أياً تكن ماهيته، يحاول تحقيق هدفه.

Kendisine bu hikâyeyi anlattıktan sonra çocuklara rehberlik yapmaya başladı ve amacının ne olduğunu keşfetti: başkalarına yardım etmek.
وبعد أن أخبر القصة الجديدة لنفسه، بدأ إيميكا في مراقبة الأطفال، واكتشف أن هدفه كان: خدمة الآخرين.

Besteci olarak Onun hedefi ton yapısından uzak bir müzik yapmaktı.
وكان هدفه كمؤلف هو تأليف موسيقى تحرر الموسيقى من البنية النغمية.

Eğer amacını çoktan tamamladıysa peki neden Sumaru'yu da yanında götürsün ki?
إذا كان قد حقق هدفه لماذا يرجع ويأخذ شومارو معه؟

Umalım da bir sonraki Hedefini daha önce bulamasın.
أتمنى ألا يعثر هو على هدفه التالي قبل هذا

Onu bekliyor olmalıydın! Buranın hedef olduğu açıktı!
. كان يجب أن تتوقع هذا . كان واضح أن هذا هدفه

Beş yıl sonra Bronx'taki Region Finans Bankası'nı hedef almış.
وبعد 5 سنين كان هدفه بنك تمويل في برونكس

Eğer asıl hedef çocuksa o zaman eski planına sadık kalmayacaktır.
إن كان هدفه النهائي هو الفتاة فقد يتخلى عن جدول المواعيد نهائيا

amacına ulaşmak için... yalan söylemekten çekinen... ya da değirmenin suyu nereden geliyor diye... bilmezlikten gelen bir tip değildir.
ولا يكترث لإطلاق كذبة أو أكثر من كذبة لتحقيق هدفه وهو يعلم كيف ينشر أكاذيبه دون يعرف أحد مصدرها

amacına ulaşmak için giderek daha çok risk alacak.
سيخاطر بشكل اكبر و اكبر ليحقق هدفه النهائي

Suyun hedefine nasıl çarpacağını ve geri çekilmesi etkileyicidir.
مذهل كيف الموج يضرب هدفه ويسحب الماء عائداً إلى البحر

Sayın Başkan, şu noktada CTU'nun, füzenin hedefine ulaşmadan önce bulunmasıyla ilişkili uygun bir tahmini yok.
سيدي الرئيس، عند هذه المرحلة ليس لدى الوحدة أي أمل في العثور على الصاروخ قبل أن يصيب هدفه

"Çocuğun, hedefinin bir vampir olduğunu bildiğinden bile şüphe ederim."
أشكّ بوجود أدنى فكر لديه أنّ هدفه كان مصّاصاً للدماء.

Leo, sana, Onun amacının toplumda şiddet yaymak olduğunu mu söylediler?
ليو، لقد قالوا لك بأنَّ هدفه هو خلق العنف في المجتمع، صحيح؟

Onun amacı soruların cevaplarını hesaplayan ciddi bir bilgi motoru olmaktır.
هدفه هو أن يكون محرك بحث جدي يقوم بحساب إجابات للأسئلة.

- Evet, Uzay Yolun'daki gibi. Her kahraman hayattaki amacını öğrenmeli.
"نعم , مثل "حرب النجوم كل بطل يجب أن يعرف هدفه

Sana yemin ederim füzenin Hedefini vurmasına izin vermektense benimle işbirliği yaparsan, daha çok kendin ve insanların için anlaşma yapmış olacaksın.
وأعدك ستصنع الكثير لنفسك ولرجالك لو تعاونت عما لو تركت هذا الصاروخ يصيب هدفه

Bir amaç uğruna ölmeye hazırlandığı için çekici gelmedi.
لم تكوني منجذبة إليه لأنه كان مستعداً للموت لأجل هدفه

Savaş uçağı pilotları bir hedefe kilitlenir ve üstüne uçar.
كما يرسخ محارب الطائرات هدفه الذي يطير بجانبه

Gerçek: hedefin kim olduğunu ortaya çıkarırsam kukuletalı adamın kimliği hakkında bilgimiz olacak.
حقيقة، إن استطعت معرفة هدفه فقد نعرف هوية صاحب القبعة

Buraya yerleşmekteki niyeti kızlarımızdan biriyle evlenmek mi yani?
أذا فهذا هو هدفه من الأستقرار هنا؟ أن يتزوج واحدة من بناتنا

Böylece Conrad, kusursuz bir usta bulmuştu. Mugs, onu karavanına aldı ve işin inceliklerini aktardı. Meru adındaki bu zirve, Onun özel hedefiydi.
لذلك كونرد وجد المرشد المثالي وهذا هو هدفه الأعظم تسلق ميرو

Eğer Atlının hedefi başkansa hiçbir şey onu hedefinden vazgeçiremez.
اذا الفارس قد وضع نصب عينيه في رئيس الولايات المتحدة لا شيئ سيمنعه من هدفه