"هدفه الوحيد" - Translation from Arabic to Turkish

• tek amacı
• tek görevi
• tek hedefi

tek amacı kurs rekorunu kırmak olan, aptalca olmayan bir dedektifi.
المحقق الذي لامعنى له الذي هو هدفه الوحيد بأن يكسر الرقم

Yuvarlak bir vücudu, iki kolu ve çok uzun, kafa benzeri anteni var, tek amacı ise dikkati kendine doğru çekmek.
لديه جسم مكور، ذراعان، و هوائي كالرأس، طويل جداً، و هدفه الوحيد هو جذب الانتباه لنفسه.

Hayatındaki tek amacı, sözüm ona dünyadaki tek Londra ayaklı rehberi olmakmış.
كان واضحا ان هدفه الوحيد فى الحياة. ان يكون المرشد السائر الوحيد فى لندن

Onun tek görevi yok etme.
هدفه الوحيد ان يدمر

Ama aynı zamanda bir iş kurmak için çok uğraştım tek hedefi insanların en iyi hallerini ortaya çıkarmalarında, doğrularını savunmalarında ve hareketlerinin sorumluluklarını üstlenmelerinde yardımcı olmak olan bir iş.
ولكن أيضا بسبب ... أنني عملت بجد من أجل بناء هذا العمل عمل هدفه الوحيد

Bir dizi kapmak için sekiz haftam var bu yüzden tek amacı bu olan bir takım istiyorum.
لديّ شهران لأعثر على مسلسل، لذا أريد فريق مخصصاً لي هدفه الوحيد يكمن في التركيز لإيجاده لي

Bu kadın, tek amacı insanlara tertipli olma konusunda yardımcı olmaya çalışan bir organizasyonunu mu sorguluyor?
أتشكّكُ هذه المرأة بتنظيم المتجر الذي هدفه الوحيد مساعدة الناس في التنظيم؟

Teğmen Castle yetkiyi üstlendi. tek amacı adamlarını sağ salim çıkarmaktı.
هدفه الوحيد كان إخراج رجاله أحياء، العدو جهز كميناً لهم

Ya da bu dünyadaki tek amacı etrafındakilerden yücelik sağmak olan dahi koçundan da olabilir.
أو مدربه العبقري، الذي هدفه الوحيد على هذه الأرض هو حلب عظمة ملحمية ممن حوله

Bir oğlan var. Hayattaki tek amacı beni küçük düşürmek.
ثمة شاب هدفه الوحيد في الحياة هو إذلالي.

Bu sözün tek amacı isyan grubu LRA'yı ve liderleri Joseph Kony'i durdurmak.
الذي هدفه الوحيد هو: إيقاف قوات المتمردين - إل أر إيه

tek amacı başarmadan evvel bizi durdurmaktı."
كان هدفه الوحيد هو ايقافنا قبل أن ننجح "

şakkadan tek amacı kıçını kurtarmak olan bazı adamlar gibi olma some boss whose only goal it is Ray Zancanelli ol!
وليس فجأةً أن يصبح رئيسًا هدفه الوحيد أن ييغطّي على الأمر، بل أن يصبح (راي زانكنالي).

Öldürmek tek amacı olabilir.
-القتل ربما يكون هدفه الوحيد

"Artık tek görevi onu korumaktı."
"و هدفه الوحيد الآن أن يبقيها آمنة

Carlos bir devrimciden fazlasıydı ve Sanditaları devirmek onun tek hedefi değildi. "
"كان (كارلوس) ثوري بأكثر من طريقة" "وإسقاط ال(ساندينيستاس) لم يكن هدفه الوحيد"