"هدف واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek amacı
        
    • bir hedef
        
    • tek bir amaç
        
    • bir amacı
        
    • Bir gol
        
    • aynı amaç
        
    • tek amaç
        
    • tek amacım
        
    • bir amaca
        
    kötü bir büyücü ya da cadının, tek amacı vardır, iyi cadıları öldürüp güçlerini ele geçirmek. Open Subtitles السحرة الأشرار, أو المشعوذين لديهم هدف واحد أن يقتلون الساحرات الطيبات, ويستولون على قواهم
    Bu en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir suç ve sadece bir tek amacı var. Open Subtitles أترون, انها الجريمة التى تم التخطيط لها منذ وقت طويل حتى أدق التفاصيل ,وذلك لهدف واحد, هدف واحد فقط
    Aklında tek bir hedef var, oda yeni hükümeti düşürme. Open Subtitles لديه هدف واحد في الاعتبار، و لإطاحة الحكومة الجديدة.
    Şimdiye kadar hiç bir zaman bu kadar kişi farklılıklarını bir yana koyup ve tek bir amaç için bir araya gelmemişti. Open Subtitles فلنضع كل خلافـاتنـا جانبـاً ونسعـى معـاً نحو هدف واحد
    Bu gemideki yüzlerce kadın ve erkek görevlinin tek bir amacı var rüyalarınızı gerçekleştirmek Open Subtitles كل شخص من مئات الرجال و النساء فى الخدمة على هذه السفينة لديهم هدف واحد
    Bir gol, üç asist sadece biri sana ait olan dört kırık diş. Open Subtitles هدف واحد,ثلاث تمريرات حاسمه أربع أسنان مكسوره واحده فقط منهم تخصك
    Bakıyorum ikiniz yine aynı amaç için birleşmişsiniz. Open Subtitles أرى أنكما قد اتفقتما على هدف واحد مرة أخرى
    Çoğu parazitin tek amacı vardır. Konağa saldırıp zayıflatmak. Open Subtitles معظم الطفيليات لديها هدف واحد مهاجمة و إضعاف مضيفها
    İnsanoğlunun, onu maruz bıraktığı en zor durumlarda bile ağır ateş altında bile tek amacı vardı hedefini öldürmek. Open Subtitles ذلك الرجل عمل تحت أسوء الظروف التى عرفها تاريخ البشرية تحت كل أنوع إطلاق النار الكثيف مع هدف واحد قتل الهدف
    Hayatının tek amacı vardı; Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ هدف واحد في الحياةِ:
    Hepimiz, tek amacı hayatta kalmak olan bir grup insanız. Open Subtitles نحن مجرد عصبة من الناس عندنا هدف واحد
    Hayır. Bugün tek bir hedef için gönderilmiştik ancak beş kişi öldürdüm. Open Subtitles كلا، لقد قتلتُ 5 رجال اليوم ونحن أرسلنا لأجل هدف واحد.
    Bu sefer sadece bir hedef var. Open Subtitles هذه المرة لا يوجد سوى هدف واحد
    Birileri inanılmaz bir çaba göstermiş bir hedef için? Open Subtitles شخص ما بذل مجهود ضخم لضرب هدف واحد محدد
    İşlevsel tek bir amaç var, o da bu kadını yakalamak. Open Subtitles هناك هدف واحد فقط، وهو القبض على هذه المرأة
    Emily Thorne, Hamptons'a canavarın aslı olarak tek bir amaç uğruna geldi. Open Subtitles إيميلي ثورن وصلت إلى هامبتونز بوحش متشكل بالكامل مع هدف واحد
    Kadın Sadece tek bir amaç için yetişir Open Subtitles تكبر النساء مع هدف واحد في تفكيرها
    Bir adamın, erkek adamın dünyada hep bir amacı vardır. Open Subtitles رجل صادق، ولكن الرجل الحقيقي لديه هدف واحد في هذا العالم.
    Bizim gibi ilkel varlıklar için hayatın tek bir amacı vardır. Open Subtitles "بالنسبة للكائنات البدائية أمثالنا، الحياة كان لها هدف واحد بالنسبة لنا"
    Yalnızca Bir gol attık. Kazanacağımız devre bu devre. Open Subtitles -كل ما حققناه هدف واحد وهذا الفوز لم يكفينا
    Bir topluluk. Hepsi birlikte, aynı amaç için çalışıyor. Open Subtitles يعملون مع بعض، كل ذلك من أجل هدف واحد.
    Hayattaki tek amaç budur hayatta kalabilmek ve bir adım daha öne çıkabilmek. Open Subtitles لأن في الحياة غرض واحد عظيم... هدف واحد عظيم.
    Hayatta tek amacım vardı onu bulup öldürmekti Open Subtitles حياتى مقصوره على هدف واحد ان اجده و اقتله
    Son 1500 günümü tek bir amaca ulaşmak için yorulmadan çalışarak geçirmiştim: hayatta kalmak. TED لقد أمضيت الـ1500 يوم الماضية بالعمل بلا كلل ولا ملل لتحقيق هدف واحد: النجاة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more