"هذا أن" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunların
• Bu işin
• olduğu

Bütün Bunların nasıl bir araya getirilebileceğini gösteren oydu.
وقد شرح لنا كيف يمكنلكل هذا أن يتكامل فيما بينه.

Hayatımıza bu çocuk girmemiş olsaydı, Bunların hiçbiri olmayacaktı.
لو لم يدخل هذا الولد حياتنا، ما كان لكل من هذا أن يحدث

Bunların hiçbirinin olmasını istemediğini biliyorum... ama oldu işte.
أردك أنك لم ترد لأي من هذا أن يحدث ولكن حدث ما حدث

Kendimizi kaybetmeyelim. Bu işin hepsini bozabilir.
لنحتفظ برؤوسنا، من شأن هذا أن يفسد الصفقه

Bu işin yürümesini, Mason'un peşine düşmeyi bundan istiyorum.
لهذا أريد لكل هذا أن ينجح ولما أنا سأذهب خلف ميسن

Tüm bunlar, CAR T hücrelerinin tıpta ilk canlı ilaç olduğu anlamına gelir.
كل ما يعنيه هذا أن خلايا كارتي هي أول علاج بيولوجي عرفه الطب.

Ve size şunu belirteyim Bunların bazısı tam şu anda meydana geliyor etrafınızda.
وسوف اقول لك هذا أن بعض هذه الأشياء تحدث الآن من حولك.

Düzenbazlık yaptığın göz önüne alınırsa tüm Bunların doğruluğu sorgulanabilir.
الآن ، وفي ضوء اكتشاف احتيالك بإمكان هذا أن يُجمع في مسائلة.

Bunların hiçbirinin olmasını istememiştim. Oldu ama.
لم أقصد لأيّ من هذا أن يحدث أبداً إنّما فعلتُ وحسب

Bunların hiçbiri olsun istememiştim.
لم أقصد لأيًا من هذا أن يحدث، أو أن أجرح مشاعرك.

Bunların hiçbirisinin olmasını istemedim, biliyorsun değil mi?
انتي تعلمي اني لم اقصد لأي من هذا أن يحدث

Tabii bana sırrını söylemiş olsaydı Bunların hiçbiri olmayacaktı.
طبعًا، ما كان لكل هذا أن يحدث لو أنّها أخبرتني بسرّها

Bunların hepsinin amacı onunla ilgili elimde gerçek bir delilin olması.
وعلى مقابلته الهدف من هذا أن يكون لدي دليل مصور

Lütfen, neler düşünüyor olabileceğini biliyorum canım ama Bunların hiçbirinin olmasını istememiştim.
رجاءً، أعلم ما الذي تفكر به يا عزيزي لكنني لم أشأ لأيّ من هذا أن يحدث.

Bunların hiç birisinin olmasını istemezdim ve sana yaptıklarından dolayı onu öldürmek istedim.
لم أكن أقصد أبداً لأي من هذا أن يحدث و أريد أن أقتله لما فعله بكي

Bunların hiçbiri olsun istemezdim. Hiç kimse zarar görsün istemedim.
ما كنتُ أقصد لأيّ من هذا أن يحدث، فلمْ أكن أقصد أن يتعرّض أحد للأذى.

Bunların hiçbirinin olmasını istemedim, özellikle de bu şekilde.
فكرت انه سوف ياتي وحيدا أنا لم أطلب أي شيء من هذا أن يحدث،

Bu işin profesyonelce olmasını istedim,... ..hızlı, makul, işbirliğiyle.
أردتُ هذا أن يكُونَ احترافياً كفوء... بليغ...

Sonsuza dek yok olur. Bu yüzden Bu işin çabucak bitirilmesi gerek.
سيختفي للأبد، على هذا أن يحدث بسرعة

Dünyanın buna hazır olduğu anlamına gelmez. Gerçek şu ki;
لكن، لم يكن يعني هذا أن العالم كان مستعداً لوجوها